Belirtisizisim (ad) tamlaması nedir? Tamlayan ın ek almadığı, tamlananın da belirtili isim tamlamasında olduğu gibi iyelik eki aldığı isim tamlamasıdır. Tamlayan ek (ilgi eki) almadığı için, yani tamlananın kime ya da neye ait olduğu tam olarak bilinmediği için belirtisiz denmiştir. Ama tamlanan ile tamlayan arasındaki Bumakalede, iyelik eki taıyan –DIK veya –(y)AcAK ekiyle oluturulmu fiilimsilerin öznelerinin ilgi eki ile kullanıldıkları ve kullanılmadıkları durumlar tespit edilmeye çalıúılmıtır.1 Tespitler: Yukarıdaki sorunu çözmek için ilgili örnekler incelenip sınıflandırıldığında birbirinden Hepsi çekim eki ise iyelik eki mi kişi eki mi yoksa başka bir işlevi var mı diye kontrol etmek. Çözüm : I. cümlede saç-ım → iyelik eki → çekim eki II. cümlede çöz-üm → çözmekten çözüm → yapım eki III. cümlede bil-im → bilmekten bilim → yapım eki IV. cümlede yap-ım → yapmaktan yapım → yapım eki İlgieki - iyelik eki - belirtme eki Kategorilendir. Eadlik9 tarafından. Kişi ekleri ile cümleleri eşleştir(Bayrağımızı altında 7. sınıf etkinlik 5) Çekimsizkelimelerdir. İsim çekim eki (hâl, iyelik, çoğul ekleri vb.) almazlar. Ama isim olarak kullanılabilenler bu görevde iken bu ekleri alabilirler. Zarfların birçoğu sıfat ya da isim olarak da kullanılabildiği için sıfatların ve zarfların tanımı ve özellikleri iyi bilinerek bu fark ortaya konmalıdır. addurum eki almamış olduğu durumdur. Yapım eki, çoğul eki ya da iyelik eki almış sözcükler bu durumda yalın sözcüklerdir. Okul, okullar, akıl, güzellik, okulum, okulunuz, kitap, kitaplık gibi. 1.2.Belirtme durumu: {+I}: ı, i, u, ü Türkçe’de adın gösterdiği şeyin belli bir nesne, bilinen bir varlık olduğunu açıklar. oFEhgjU. Türkçe dersi 6. sınıf konu anlatımı içerisinde bulunan iyelik eki nedir, iyelik ekleri örnekleri, iyelik eki alan sözcükler üzerine hazırlamış olduğumuz bu yazı, bu koyu en kısa ve kolay yoldan öğrenmenize yardımcı olacaktır. Çekim ekleri grubuna dahil olan iyelik eklerinin isminden hareketle, onun “sahiplik” bildirdiğini söylemek mümkündür. Çünkü Eski Türkçede “iye”, sahip anlamına gelmektedir. O hâlde iyelik eklerinin kelimeye eklenme amacı, eklendiği varlığın / kavramın kime veya neye ait olduğunu ifade etmektir. İyelik ekini daha anlaşılır biçimde tanımlayacak olursak; “İsim veya isim soylu sözcüklere gelerek, onların kime veya neye ait olduklarını gösteren eklere iyelik ekleri denir.” biçiminde ifade edebiliriz. Adından anlaşıldığı üzere iyelik ekleri sahip olunma anlamı ifade eder ve bunun için bir diğer adıyla “sahiplik ekleri” olarak da bilinir. Örneğin, “kalemim” sözcüğünde kalemin bana ait olduğunu gösteren “+im” eki, iyelik ekidir. Eğer bu kalemin başka bir kişiye ait olduğunu belirtmek istersek, Türkçedeki altı iyelik ekinden birini isim veya isim soylu sözcüğe eklememiz gerekir. İyelik ekleri, Türkçedeki belli başlı altı şahsa göre çekimlenir. Ben, sen, o, biz, siz, onlar şahıslarının sahip oldukları bir varlık veya kavramı göstermek için, aşağıda sıralanan ekler getirilir. Bu eklerin adlandırılışı, tekiller ve çoğullar için ikiye ayrılmıştır. 1-2-3. tekil şahıslar ve 1-2-3. çoğul şahıslar olmak üzere iki grupta toplanan iyelik eklerini şu şekilde gösterebiliriz 1. Tekil şahıs iyelik eki BEN -ım, -im, -um, -üm 2. Tekil şahıs iyelik eki SEN -ın, -in, -un, -ün 3. Tekil şahıs iyelik eki O -ı, -i, -u, -ü 1. Çoğul şahıs iyelik eki BİZ -mız, -miz, -muz, -müz 2. Çoğul şahıs iyelik eki SİZ -nız, -niz, -nuz, -nüz 3. Çoğul şahıs iyelik eki ONLAR -ları, -leri Yukarıda sıralanan iyelik eklerini ezberlemenize gerek yoktur; çünkü bunlar günlük hayatta kullandığımız ve çok kolay bir şekilde fark edebileceğiniz eklerdir. Bu ekleri, kelimenin başına “benim, senin, onun, bizim, sizin, onların” ekleyerek fark etmek mümkündür. Örneğin, “düşünceniz” kelimesinin başına bütün şahısları getirirsek, “benim düşünceniz, senin düşünceniz, onun düşünceniz, bizim düşünceniz, sizin düşünceniz, onların düşünceniz” şeklinde tamlamalar çıkar, ki bunların içerisinden sadece “sizin düşünceniz” olanı doğrudur. O hâlde “düşünceniz” kelimesinin “+niz” 2. çoğul şahıs iyelik eki aldığını söyleyebiliriz. Örnek “parası” -> kimin parası? -> onun -> 3. tekil şahıs iyelik eki “-sı” “gözlüğün” -> kimin gözlüğü? -> senin -> 2. tekil şahıs iyelik eki “-n” “okulumuz” -> kimin okulu? -> bizim -> 1. çoğul şahıs iyelik eki “-muz” “memleketiniz” -> kimin memleketi? -> sizin -> 2. çoğul şahıs eki “-niz” NOT Bazı iyelik ekleri, saygı ifade etmek için kendi anlamlarının dışında kullanılabilir. Örnek “Bu konudaki ifadeleriniz çok önemli.” cümlesindeki “ifadeleriniz” “+niz” 2. çoğul şahıs iyelik eki kelimesinde aslında şahıs 2. tekil olması gerekirken, saygı ifade etmek için 2. çoğul şahıs eki kullanılmıştır. İyelik ekleri, yepyeni bir kelime yapmadığı için çekim eki olarak kabul edilir. Ayrıca şahıs ekleriyle iyelik eklerini birbirine karıştırmamak gerekir. İyelik ekleri isimlere, şahıs ekleri çekimli fiillere gelir. “Kitap” sözcüğünün şahıs eki alması mümkün olmadığı gibi, “bak-” fiilinin iyelik alması da mümkün değildir. Örnek “Kitabım” kelimesindeki “-ım” eki “1. tekil şahıs iyelik eki” olarak; “baktım” çekimli fiilindeki “-m” eki ise “1. tekil şahıs eki” olarak kabul edilir. Orkun KUTLU Yorum Yap! Yazı Ayrıntıları... Yazdır! Bu Yazıyı Paylaşın! Soru Belirtme durum eki iyelik eki arasındaki fark nedir? Kısaca açıklamaya durum eki -ı, -i, -u, -ü adı üstünde bir yeri belirtiyor. Sanki bir işaret etme anlamı var içinde. Oysa iyelik ekinde ilgili varlığın kime ait olduğu gibi bir anlam elde edilir. Mesela konuyu daha iyi anlamanız için örneklerle incelemek çok daha doğru alıp çöpe attı. Şimdi burada poşet bir varlıktır. Yani isimdir. Sonundaki "-i" eki poşeti işaret ediyor diğer bir deyişle belirtiyor. Herhangi bir aitlik anlamı çok sağlammış dersek de poşet ona ait, onun poşeti gibi bir anlam çıkıyor. Aslında dikkat edildiği zaman buradaki ekin iyelik eki mi, belirtme hal eki mi olduğu hemen belli kaptığı gibi çocuğa fırlattı. belirtme hal ekiTerliği çok pahalıymış. onun terliği, yani iyelik ekiKağıdı iki eliyle buruşturdu. belirtme durum ekiKağıdı sarı renkliydi. kağıt ona ait, iyelik ekiDolabı almak için çok hevesliydi. işaret edip belirtiyor, belirtme ekiDolabı üç bölmeden oluşuyor. Dolap onun anlamı var, iyelik ekiKavalı notayla çalmak için çok uğraş verdi. Kavalı belirtiyor, belirtme hal ekiKavalı çok kaliteli malzemeden yapılmış. Onun kavalı anlamı olduğu için iyelik eki Çekim Ekleri Ve Yapım Ekleri Arasındaki Farklar Kayıtsız Üye çekim ekleri ile yapım ekleri arasındaki farklar nelerdir ?Cevap Çekim Ekleri Ve Yapım Ekleri Arasındaki Farklar Deli Sevdam Çekim Ekleri Ve Yapım Ekleri Arasındaki Farklar Çekim ve yapım ekleri arasındaki belirgin farklar, aşağıda sıralanmıştır a Çekim ve türetim arasındaki en önemli ayrım, zorunluluk ilkesiyle ortaya çıkar. Bu özellik çekimin bir zorunluluk olarak yapılması, türetimin ise isteğe bağlı olarak yapılmasıdır. Zorunluluk ilkesi Türkçede bazı temel durum eklerinde yalın, belirtme, yönelme, ayrılma açıkça görülür. Ali çiçeklere baktı gibi bir örnekte bak- fiili, kendisine yalın ve yönelme durumu ekli iki unsur istemektedir. Yine benzer şekilde Çocuk çiçekleri suladı gibi bir cümlede sula- fiili, kendisine çocuk gibi yalın durumda bir özne ve belirtme durum ekli bir nesneyi zorunlu olarak istemektedir. b Cümle bilgisi açısından ilgililik konuyla ilgili ikinci özelliktir. Çekim her ne kadar biçim bilgisinin bir parçası olsa da söz dizimi ile yakından ilgilidir. Kelimelerin belirli şekilleri sentaktik gerekliliğe bağlı olarak cümlede yer almak zorundadır. Türkçede öznenin yalın durumda olması ve nesnenin belirtme ekiyle verilmesi vb. durumlar bu yüzdendir. Çekim birçok durumda sentaktik nedenlerden dolayı oluşur ve söz dizimi için gereklidir. Türetimde, kelime kategorisinin değişmesi de söz dizimsel bir olaydır. Fakat ikisi arasındaki söz dizimsel ilginin farkı, türetilmiş bir kelimenin seçimi söz dizimsel bir gereklilikten kaynaklanmamaktadır. Yine burada durum eklerini ele almak zorundayız. Bilindiği gibi durum ekleri zorunlu olsun veya olmasın bir ana unsura bağlanmak durumundadır. Bu bağlanış yukarıdaki örneklerde olduğu gibi sentaktik bir zorunluluktan kaynaklanabilir veya fiilin anlamını daha da belirginleştirmek amacıyla yapılabilir. Yapım ekleri ile türetilmiş bir kelimenin kullanımı ise sentaktik bir zorunluluktan kaynaklanmaz. Dergiyi kitaplıkta bulamadı gibi bir cümle sentaktik ilgililik açısından incelenirse dergiyi ve kitaplıkta sözleri cümlenin ana unsuruna bağlanır. Fakat -IXk ekiyle türetilmiş olan kitaplık kelimesinin seçimi sentaktik bir gereklilikten değil, konuşanın tercihinden dolayı cümlede yer alır. c Diğer bir ayrım ise sentaktik kategorinin ve anlamın değişmesidir. Yapım ekleri, türetilen yeni kelimelerin türünü değiştirir. Fakat çekim ekleri, kategori değiştirmeyen eklerdir. Yani, çekimle aynı sözlükbirimin farklı biçimleri ortaya çıkmakta, yapım ekleriyle türetilen kelimenin ise kategorisi belirlenmektedir. Türetim, Türkçe gibi türetim eklerinin çok olduğu dillerde yeni oluşan kelimede tür değişikliği veya aynı türün devamı olan kelimeler meydana getirir. Türkçe -lu ekinin isimlerden sıfat türetmesi bir kategori değişikliğini tuz >tuzlu yemek, -IXk ekiyle göz kelimesinden gözlük türetimi ise aynı kategorinin devam ettiğini göstermektedir. Diğer taraftan çekim ekleri herhangi bir tür değişikliği meydana getirmezler. Çocuklar, çocuğu, çocuğa, çocukta, çocuktan, çocuğun gibi kullanımlarda tür değişikliği görülmez ve söz konusu ekler kelimenin ifade ettiği anlamla da doğrudan ilgili değildir. d Çekimlilik ve kullanım sıklığı da yapım ve çekim eklerini ayırmada önemli ölçütlerden biridir. Çekim ekleri grubundaki ekler, çekimlilik özelliğine sahiptir. Bu özellik soyut hücrelerden oluşan bir yapıya benzetilebilir. Hücreler sayı, durum, zaman/kip vb. çekim kategorisi değerlerine sahiptir. Her sözcük hücrenin gerektirdiği çekim özelliği ile donatılır. Bu konudaki diğer önemli bir nokta da bir kelime üzerinde birden fazla çekim kategorisinin toplanmış olabileceğidir. Bu ekler farklı çekim kategorisine ait olmalıdır. Herhangi bir kelime durum, iyelik, çokluk kategorisi gibi farklı türden çekim ekleri alabilir çocuk-lar-ım-ı. Çekim türetimden daha işlektir. Rastgele sözlükten seçilmiş bir ismin çokluk biçimi kolayca tahmin edilebilir. Ama rastgele seçilmiş bir sözcüğün belli bir türetim ekiyle türetime girme ihtimali oldukça zordur. Hasta kelimesi hastalar şeklinde kolayca çekimlenebilirken, -IA ekiyle hastala- şeklinde bir türetim yapılamamaktadır. Türkçede gerek isim çekimi gerekse fiil çekimi oldukça düzenlidir. Durum ekleri düzenli bir şekilde bütün isimlere uygulanabilmektedir. Türkçenin tarihi dönemlerine bakıldığında yön gösterme, araç ve eşitlik durum eklerinin çekiminin bugünkü durumdan daha düzenli olduğu söylenebilir. Ama bu düzenlilik Eski Türkçede şahıs zamirlerinde bile tam değildir. Fiil çekiminde de benzer bir tablo geçerlidir. Fiilimsi ekleri, sözcüğün türünü değiştirerek ve çekim eklerini alarak yapım eklerine yaklaşırlar. Fakat, çekimlilik özelliği ve neredeyse bütün fiillere uygulanabilirliği bakımından fiilimsiler, özellikle sıfatfiiller, çekim ekleri gibi davranmaktadırlar. e Anlamsal farklılık da iki grup arasındaki ayrımı verir. Çekim, dünya dillerinde isimlerde sayı, cinsiyet, belirlilik/belirsizlik ve durum ekleri şeklinde; fiillerde değer, zaman, kip, kişi, sayı ve cinsiyet; sıfatlarda ise karşılaştırma, sayı, cinsiyet, durum ve belirlilik gibi kategorilerde ortaya çıkmaktadır. Diğer taraftan türelim büyük ölçüde anlamsal kategoriyi ifade etmektedir. Booij, Bybee 1985′ten hareketle anlamsal ilgililiği birinci sözcüğün anlamının türetilen sözcüğün anlamıyla yakından ilgili olması şeklinde verir. Fakat böyle anlamsal bir ilgililik çekim kategorilerinde görülmez. Anlamsal ilgiden dolayı türetim ekleri kelime köküne daha yakındır. Fiillerdeki kişi ve sayı ekleri, zaman ve kip eklerine göre daha dışta yer alır. Türkçenin hem yapım hem de çekim ekleri bakımından zengin olması, bu ayrımı daha da belirgin yapar. Türkçenin bilinen yapım ekleri isimden isim, isimden fiil, fiilden isim ve fiilden fiil beklenen / bilinen değişimi sağlar. İsim çekim ekleri arasında verilen araç, eşitlik ve yön gösterme gibi ekleri düşündüğümüzde, bunların geldikleri kelimelere yeni anlamlar kazandırdığı söylenebilir. Eklerin kalıplaşarak yeni anlamlar oluşturması onların sözlüklerde birer madde başı olmalarını gerekli kılmıştır. Diğer taraftan fiilimsilerle türetilmiş kelimelerin, kalıplaşmış olanlar dışında, bir sözlükte yer alması beklenemez. Çünkü fiilimsiler kalıcı anlamlı kelimeler türetmez. İşte bu yönüyle de fiilimsiler çekim eklerine yaklaşmaktadır. 0 İki kategori arasındaki diğer bir ayrım, anlamsal düzensizlilikten kaynaklanmaktadır. Çekim, anlamsal olarak türetimden yapım eklerinden daha düzenlidir. Çekim ekleri bulundukları kelimede sahip oldukları işlevleri yerine getirir. Yapım ekleriyle türetilen kelimeler ise gramerin sunduğu olanakla birlikte konuşanın ilk konuşma anında neyi anlatmayı amaçladığıyla da yakından ilgilidir. Yani, türetimde çeşitlifaktörlere bağlı olarak anlamsal farklılaşma görülebilir. Şimdiki zaman eki -Xyor herhangi bir fiile gelebilir ve fiile kattığı anlamlar neredeyse aynıdır. Fakat türetim eklerinin sözcüğe kattığı anlamlarda evlen-, hasta-lan- örneklerinde olduğu gibi farklılıklar vardır. Yapım ekleri kendi anlam sınırları içinde bir anlam alanları oluştururlar. Her ek, bu anlam alanı içinde yeni kelimeler meydana getirir. -Ar eki yazar, çizer vb. kelimelere gelebilirken *kalar, *görer gibi türetimleri gerçekleştiremez. Ama çekim ekleri yeni anlamlar meydana getirmediği için neredeyse bütün kelimelere uygulanabilme özelliğine sahiptir. g Bitimlilik de çekim ve türetimi ayırmada kullanılan ölçütlerden biridir. Bu özellik çekime girmiş kelimelerin yeni bir türetime giremeyeceği ile ilgilidir. Çekim ilgili sözcüğü sonlandırır ve kendisinden sonra yapım eki getirilemez. Türetimde ise bu tip bir sonlandırmadan bahsedilemez. Türetime girmiş bir kelime tekrar türetime girebilir. Türetim kelimelerin gövdelerini oluşturur ve yeni yapılar meydana getirir. Bütün bu türetimlerden sonra ancak çekim uygulanabilir. Bu kural da iki yapının ne kadar farklı olduğunu gösterir. Bu da Greenberg’ün 28. evrensel kuralını oluşturur. Türetim çekim eklerinin üzerine uygulanamaz. Zengin bir ek sistemine bağlı Türkçede genelde bu kuralın işlediğini söyleyebiliriz. Vatandaşlıklar örneğinde vatan sözcüğü ilk önce -Daş, sonra -lXk ekiyle türetime girmiştir. Ancak bu eklerden sonra çokluk çekim ekini almıştır. Çokluk ekinden sonra da bir yapım eki getirilemez. Fiil çekimlerinde de belli bir sıralama uygulanır. Fakat bu kuralın uygulanamadığı bazı durumlar, hem Türkçede hem de başka dillerde vardır. Aitlik eki -ki, hem çekim eki kısmında hem de yapım ekleri bahsinde verilir. Bu ek evdekini örneğinde olduğu gibi bulunma durum ekinden sonra gelmekte ve kendisini belirtme durum eki izlemektedir. Yani, iki durum eki arasında yer almaktadır. Bu ekin sözcüğe doğrudan geldiği örnekler de vardır dünkü, yarınki gibi. h Psiko-lengüistik psycholinguistic farklılık da çekim ve tiiretimi birbirinden ayırır. Düzenli çekim şekilleri doğrudan işlenir. Yani bir anlamda otomatik bir işlem gibidir. Türetime girmiş kelimeler ise zihinsel sözlükte yer alır ve burada türetilir. Bu yüzden sözlüklerde kelimelerin türetime uğramış şekilleri varken onların çekime girmiş şekilleri yer almaz. Çünkü çekim şekilleri tahmin edilebilir ve otomatik biçimlerdir. Düzensiz şekiller ancak sözlüklerde yer alır, örn. bana, sana. Bu özellikten dolayı bebeği, bebekle, bebekten gibi biçimler çekim eklerinin kelimelere düzenli uygulanabilmesinden ve tahmin edilebilir olmasından dolayı sözlüklerde bulunmaz. Çekim özelliğini yitirmiş eklerle türetilmiş kelimeler de sözlükte yer alır. Bu yüzden araç -n ekiyle türetilen, eşitlik ve yön gösterme durum eklerini taşıyan kelimeler de sözlüklerde kolayca bulunabilir yazın, kısın gibi. ı Yapım ve çekim arasındaki diğer bir fark da ilgililik özelliğidir. Çekim kategorilerinin anlamları kelime tabanıyla daha az ilgiliyken türetilen kelimelerin anlamları kelime tabanıyla daha yakından ilgilidir. Çekim kategorileri yukarıda da ifade edildiği gibi tabanlarıyla tahmin edilebilir anlamsal bağ kurarlar. Diğer taraftan türetime girmiş kelimeler anlamsal olarak özeldirler. Haspelmath uyum, durum ve kip eklerinin eklendikleri kelimelerin tabanlarıyla ilgilerinin bulunmadığını söyler. i Çekim kategorilerinin tekrarlanamayacağı, türetimin ise tekrarlanabileceği ayrımı, çekim ve türetim arasındaki başka bir özelliktir. Türkçede çekim eklerinin tekrarlanabilmesi az da olsa birisi, kimisi vb. örneklerde oluşabilmektedir. Türkçede aynı kategorideki çekim eklerinin üst üste gelmesi görülmez. Fakat bir yapım ekinin bazı durumlarda bir kelimede birden fazla kullanılması göz-lük-çü-lük, ver-dir-t-tir- gibi örneklerde ortaya çıkabilir. Herhangi bir durumu belirtmek ve onu açık şekilde gösterebilmek için belirtme ekleri kullanılmaktadır. Bu hal ekleri ünlü harflerin ismin sonuna gelmesi ile beraber gerçekleştirilir. Böylece aynı zamanda bir durum belirtilirken işaret etme imkanı da sağlanır. Hem isim hem de nesne üzerinden ele alınarak belirtme ekleri uyumlu şekilde Durum Eki Nedir?Belirtme eki aynı zamanda yükleme hali olarak da bilinmektedir. İsmin, ı, i, u, ü’ belirtme eklerinden herhangi birini almış hali şeklinde ifade etmek mümkün. Cümlede genel olarak bir nesneyi Belirttiğin den dolayı, neyi’ sorusunu sorarak belirtme eki almış öğeleri bulmak oldukça kolaydır. Bu doğrultuda belirtme eki alındığı zaman sözcük belirtili nesne haline gelir. Böylece cümlenin ögeleri yüklem üzerinden bulunurken, belirtme eki ile beraber sözcük çok daha kolay şekilde için büyük bir öneme sahip olan belirtme durum eki, aynı zamanda gündelik yaşamda da yaygın olarak kullanılmaktadır. Herhangi bir durumun, olay ya da nesneyi belirtmek amaçlı cümle içerisinde veya tek başına kullanabilme özelliğine sahiptir. Böylece anlatılmak istenen ya da gösterilmek istenen durum daha etkin şekilde belirtilmektedir. Örnek Cümleler ile Belirtme Durum Eki Konu AnlatımıÖrnek cümleler üzerinden ele alındığı zaman belirtme durum eki çok daha etkin şekilde anlaşılabilir. Bu konuda tek başına kullanılan kelimeler ile beraber cümle içerisinde belli bir anlam ifade eden örnekler ile almak mümkün. - Kitabı, - Evi, - Telefonu, - Ağacı, - Saygıyı, - Düşünceyi, - Dünyayı, Görüldüğü üzere bu kelimeler kök ile beraber gelen, ı, i, u, ü’ ekleri eşliğinde belirtilmektedir. Bu sözcükler ve diğerleri aynı zamanda cümle içerisinde ele alınarak farklı örnekler üzerinden değerlendirilir. ’Bu sene evi badana ettireceğiz.’’ ’Az önceki düşünceni benden başka kimseye söyleme.’’ ’Telefonumu kaybettim.’’ ’Bahçedeki odunu yakmak için eve getirdim.’’ ’Bir saat boyunca askeri selamladık.’’Bu şekilde kelimeler belli bir noktayı belirtmekte ve nesneyi belirtili hale getirmektedir. Yani herhangi bir sözcük cümle içerisinde aldığı belirtme eki ile beraber belirtili nesne haline gelir. Böylece cümlenin ögeleri bulunurken yükleme, neyi’ sorusunu ilettiğiniz zaman belirtili nesne olarak belirtme durumunu bu konuda birçok farklı kelime bulunmaktadır. Aslında hemen hemen bütün farklı varlıklar üzerinde sayılan ya da sayılamayanlar için, belirtme ekleri kelimenin sonunda kullanılabilir. Böylece cümle içerisinde herhangi bir durum daha etkin şekilde belirtilmektedir. Özellikle öğrenciler için büyük öneme sahip olan bu kural, ismin halleri içerisinde yer alan kategoriler arasında yer almaktadır. Oluşturulma Tarihi Eylül 17, 2020 1027Türkçemizde iyelik eki sık kullanılan dilbilgisi takılarından biridir. Güzel konuşma ve yazma açısından önemli bir konudur. İyelik eklerinin neler olduğunu öğrenip, konuşmalarınızda ve yazılarınızda doğru kullanabilirsiniz. İyelik eklerinin neler olduğunu ve nasıl kullanıldığını sizler için Türkçede “iye” sahip anlamına geliyor. Bu doğrultuda iyelik ekleri de, isimlere adlar veya kavramlara eklenerek, onların kime ya da neye ifade etmek anlamına geliyor. İyelik Eki Nedir? İsim veya isim soylu sözcüklere gelerek, onların kime veya neye ait olduklarını gösteren eklere iyelik ekleri denir. “İye” sözcüğünün eski Türkçemizde sahip anlamına geldiğinden yola çıkarsak, iyelik eklerinin de sahip olunmayı ifade ettiğini çıkarabiliriz. Bu eklere bir anlamda “sahiplik ekleri” de diyebiliriz. İyelik ekleri, Türkçe dilbilgisinde çekim ekleri olarak kabul edilirler. Bu ekler, dilimizde altı belli kişiye göre çekimlenirler. Bu kişilerin kimler olduğunu ve nasıl ekler aldığını görelim. İyelik Eki Konu Anlatımı Ve Örnekleri İyelik eklerinin, altı kişiye eklendiklerini söylemiştik. Bunlar; ben, sen, o, biz, siz, onlar şahıslarıdır. Ekler bu kişilere gelerek, sahip oldukları bir varlık veya kavramı gösterirler. Tekil ve çoğul şahıslar; ben, sen, o tekil; biz, siz, onlar çoğul varlıkları ifade ediyor. Dilbilgisinde; ben 1. tekil, sen 2. tekil, o 3. tekili; biz 1. çoğul, siz 2. çoğul, onlar 3. çoğul kişileri ifade eder. Her bir şahıs/şahıslara gelen ekler farklıdır. Şahısları ve onlara gelen iyelik eklerini şöyle gösterebiliriz; - Ben 1. tekil şahıs; -ım, -im, -um, -üm - Sen 2. tekil şahıs; -ın, -in, -un, -ün - O 3. tekil şahıs; -ı, -i, -u, -ü - Biz 1. çoğul şahıs; -mız, -miz, -muz, -müz - Siz 2. çoğul şahıs; -nız, -niz, -nuz, -nüz - Onlar 3. çoğul şahıs; -ları, -leri Yukarıda her şahsa verilen ekleri ezberlemeniz gerekmiyor. Günlük hayatta sıklıkla kullandığınızdan farkında olmayabilirsiniz. Eklerin hangi şahsa ait olduğunu bulmanız için başlarına “benim, senin, onun, bizim, sizin, onların” eklemeniz yeterlidir. Örnek verecek olursak; “kitabınız” kelimesine ilgili sözcükleri ekleyelim. Benim kitabınız, senin kitabınız, onun kitabınız, bizim kitabınız, sizin kitabınız, onların kitabınız şeklinde ortaya çıkıyor. Gördüğünüz gibi doğru tamlamama kendini gösteriyor. “Sizin kitabınız” tamlamasındaki –nız ekinin 2. çoğul şahıs eki olduğunu bulmuş oluyorsunuz. İyelik Eklerinin Sözcük Sonunda Kullanımı Türkçemizde isim veya isim soylu sözcükler ya sesli ya da sessiz harfle biterler. Sessiz harfle biten sözcüklere iyelik ekleri olduğu gibi eklenir. Örneğin; kitap+ım kitabım buradaki p sert ünsüzü, ünlü geldiğinde yumuşuyor; Kerem+in Kerem’in; siz+in; sizin gibi örnekleri çoğaltabiliriz. Sözcükler sesli harfle bitiyorsa, iyelik ekindeki sesli harf düşer. Buna dilbilgisinde “ses düşmesi” denir. Bu ses düşmesi 1., 2. ve 3. tekil şahıslarda uygulanıyor. Örnek verecek olursak; para+ımparam; para+ın paran; para+ı para olarak okunup, yazılıyor. Sonu sesli harfle biten sözcüklere 3. tekil şahıs iyelik ekleri geldiği zaman “n,s,ş,y” kaynaştırma harfleri ile sözcüğe bağlanırlar. Örnek olarak parası, aynayı sözcüklerini verebiliriz. İyelik Eki Örnekleri Ben 1. tekil şahıs iyelik ekleri; ayakkabım, benim, soluğum, gözlüğüm Sen 2. tekil şahıs iyelik ekleri; anahtarın, senin, boynun, sözlüğün O 3. tekil şahıs iyelik ekleri; çikolatası, yazısı, bebeği, suyu, sütü Biz 1. çoğul şahıs iyelik ekleri; ayakkabımız, bizim, soluğumuz, gözlüğümüz Siz 2. çoğul şahıs iyelik ekleri; anahtarınız, sizin, boynunuz, sözlüğünüz O 3. çoğul şahıs iyelik ekleri; çikolataları, yazıları, bebekleri, suları, sütleri İyelik Eklerini Şahıs Ekleriyle Karıştırmayın İyelik ekleri, sonuna geldiği sözcüklerden yeni bir sözcük türetmediği için çekim ekleridir. Bu nedenle iyelik eklerini şahıs ekleriyle karıştırmayınız. İyelik ekleri isimlere, şahıs ekleri de çekimli fiillere gelir. Örneğin; çantam sözcüğündeki “–ım” 1. tekil şahıs eki; yazdım çekimli fiilindeki “-m” eki de 1. tekil şahıs ekidir.

belirtme eki ile iyelik eki arasındaki fark