Yine pek çok dinde insanoğlunu kandırarak Cennet’ten kovulmasına neden olan varlık, aslında yılan kılığına girmiş bu yeraltındaki Şeytan’dır. Bazen boynuzlu olarak betimlenir, çift veya tek. Tek boynuzu olan betimlemesinde ki, “Unicorn” buradan gelir, çift
BakanSoylu, "Niçin zehirli yılan dendiğini daha iyi anladım. Allah Milletimizi bunlardan korusun" dedi. 15.06.2020 15 Haz 09:24 Mezarlıkta görüntülenen üçgen başlı yılan, büyük korku yarattı. 13.03.2020 13 Mar 11:22 Yılan Müzesi'ni ziyaret edenler sürüngen korkularını yeniyor. Adnan Menderes Üniversitesinde (ADÜ
20Taha. 1- Ta, ha. 2- Biz sana bu Kur'an'ı sıkıntıya düşesin diye indirmedik. 3- Onu Allah'dan korkanlara uyarı olsun diye indirdik. 4- O, yeri ve yüce gökleri yaratan Allah tarafından indirildi. 5- O rahmeti bol olan Allah, Arş'a kurulmuştur. 6- Göklerdeki, yerdeki, bu ikisi arasındaki ve toprağın altındaki tüm varlıklar O
Hergüzel nimet ALLAH cc tandır sebep olandanda ALLAH cc razı olsun ,fitnelere şirk küfür zülüm ehline haramzadelere fırsat vermesin.Ey düşüncesiz Müslüman ne zaman günah işlesen kafayı yiyorsun haberin yok,dahası o günahların faturası Dünyada hastalık ve musibetler Ahirette cehenneme düşmektir,azaptır.Sen sen ol
Veöyle oldu. 25- Tanrı çeşit çeşit yabanıl hayvan, evcil hayvan, sürüngen yarattı. Bunun iyi olduğunu gördü. 26- Tanrı, "Kendi suretimizde, kendimize benzer insan yaratalım" dedi, "Denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, evcil hayvanlara, sürüngenlere, yeryüzünün tümüne egemen olsun."
GözdeYILMAZ: Tülin Şahin, Kelebek okurları için hem yılbaşı pozu verdi hem de özel açıklamalarda bulundu. Cindy Crawford’a olan büyük benzerliğinin iki günde tanınmasını sağladığını belirten ünlü manken, "Cindy’ye benzemem büyük avantajdı ama bu noktaya gelmeyi şansıma değil çok çalışmaya borçluyum" dedi.
BuHGNqM. Soru Tanrı insanı neden yarattı? Hiç bir şeye ihtiyaç duymayan, hiç bir eksiklik taşımayan bir tanrı varsa, neden insanı ve kainatı yaratma gereği duydu? Kendisine kulluk ve ibadet için varlıklar yaratmak, kendi san’atını göstermek istemek bir nevi ihtiyaç değil midir? 3 Soru 3 Sır isimi ana yazı ve diğer sorular için tıkla Cevaba geçmeden önce, insanların bu konuda kafalarının ne kadar karışık olduğunu ve tatmin edici olmayan cevaplar nedeniyle dinden ne kadar uzaklaştıklarını göstermek amacıyla aşağıdaki başlığın okunmasını tavsiye ediyorum Görüleceği üzere, insanlar verilen ilk cevabı yeterli bulmuyor. Bu cevabı bir nevi tanrının yalnız, eksik veya egoist olmasına bağlıyor ki, bu da tanrı kavramıyla çelişiyor. Bu soruyu düşünmüş, sormuş ve cevabı bulamamış o kadar kişi var ki.. Özellikle bir kişinin yorumunu koymak istedim buraya. Aslında çoğu insanın durumunu özetliyor Cevap Önce şunu belirtmek gerek. Bu sorular öyle küçük sorular olmadığı için, cevapları da haliyle hap gibi değil. Azıcık zahmete girip okumak ve hatta biraz düşünmek gerekiyor. O yüzden soruyu alt sorulara ve cevaplara böldüm. Her aşamasında, asıl sorunun farklı bir detayına cevap bulmak mümkün. En sonunda ise sorunun cevabı olan sır var. Cevapların, karmaşık anlatımlar veya Arapça tabirler içermemesine özen gösterdim ki anlaşılır olsun.. Ayrıca sıkıcı olmaması için çok kısa tutmaya çalıştım. Tüm maddeler okununca tatmin edici olacağını düşünüyorum. Not Bu soruya verilecek cevap, tabii ki öncelikle Allah’ın var olduğunu ve tüm kainatı ve içindekileri yaratan mutlak kudret sahibi olduğunu kabule dayanıyor. Eğer, yaratıcı var mı? gibi bir soru sorulacaksa, bunun da cevabı var. Ancak şu anki konumuz bu değil. Ayrıca cevapların kopyala, yapıştır olmadığını da belirtmek gerek. İşte ana soruya bağlı alt sorular ve cevapları. Lütfen madde madde üzerine düşünerek ilerleyin. Çünkü yazı çok uzamasın diye ben kısa tutmaya çalıştım. İlk okuyuşta bazı boşluklar kalabilir, düşündüğünüzde bu soru işaretlerinin gideceğini ümit ediyorum. 1- Allah’ın insana ihtiyacı var mı? Bunu anlamak için kainata bakmak yeterli. Dünya üzerinde insan olmasaydı ne eksik olurdu? Ya da şu açıdan bakabiliriz, tüm kainatı en ince ayrıntısına ve kuralına göre yaratma kudretine sahip bir varlığın, insan gibi aciz bir varlığa ihtiyacı olabilir mi? Bizim yaptıklarımızın, ne Allah’ı tamamlaması, ne eksiltmesi mümkün. Bu şüphe götürmez bir gerçek. İhtiyaç, bir tamamlanmaya muhtaç durumu ifade eder ve dışarıdan bir kaynak ile giderilir. Örneğin, insanın havaya ihtiyacı vardır, yaşam için güneşe ihtiyaç vardır, mutluluk için sevgiye ihtiyaç vardır gibi.. Allah’ta her potansiyel içkindir. O bir tamamlamaya muhtaç olmayandır. Allah, insan olmasa da Allah’tır. Kendi gücüyle bir canlı meydana getirebilen bir varlığın, yoktan var ettiği bir varlığa ihtiyaç duyması mümkün olamaz. 2- Kur’an’a göre Allah insanı neden yarattı? Kur’an’da Allah Cin ve insanları ancak, beni bilip itaat, ibadet etmeleri için yarattım. [Zariyat 56] buyuruyor. Buradaki ibadet, namaz, oruç gibi ibadetler değil. Allah’ı bulmak, bilmek, tanımak anlamında. Yani Allah bilinmek, keşfedilmek istediğini burada belirtiyor. Buradaki kulluk etme, Allah için değil insan için gereklidir. Nasıl ki, hastanın ilaçlarının içmemesi doktora değil hastaya zarar verir. Aynen o şekilde, insanın var olmamasının ya da var olup kulluk etmemesinin Allah’a bir zararı ya da faydası yoktur. Peki neden kulluk etmesi için insanları yaratsın? Oraya geliyorum.. 3- İbadet için melekler ve diğer varlıklar yok muydu? İnsana neden gerek var? Evet melekler var. Ancak melekler seçim hakkı olmayan varlıklar. Allah, ayırt etme becerisi olan, özgür iradeye sahip varlıklar yaratmayı murat etti. Böylelikle, onların akıllarıyla kendisini bulmalarını, bilmelerini istedi. Aslında bu açıdan bakıldığında, Allah beni neden yarattı sorusunu sorabilmek bile başlı başına bir yüceliktir. Bu soruyu melek soramıyor, güneş soramıyor, koyun soramıyor. İnsan ise kendisine verilen akıl ile bunu sorabiliyor. İnsanın aklını kullanması ve seçme hakkına sahip olması, iyice düşünüldüğünde, inanılmaz derecede büyük bir payedir. 4-İnsan yaratılmayı istedi mi ki? İnsanın yaratılması, Allah için değil, insan için bir şereftir. Herkes var olmayı yok olmaya tercih eder. Bazı insanların ölümü istediklerini görebilirsiniz. Ancak, bunlar var olmayı istememek değil, yaşamayı istememek ya da buna dayanamamaktır. Hiç olmayı, yok olmayı kimse istemez. Kaldı ki, bana sormadan beni niye yarattı diyen hiç kimsenin şimdiye kadar yaşamaktan geri durduğu da görülmemiştir. Hava almaya, yemeye içmeye, zevk almaya devam eder..Demek ki var olmak yok olmaya göre daha güzel. Ayrıca, Allah sonsuz kudret sahibidir. Yaptıklarından hesap sorulmayandır. Her insan onun mülküdür. Mülk sahibi mülkünde istediği tasarrufu yapar. İnsan, varlığını tamamen Allah’a borçluyken, neden bana sormadın deme hakkına nasıl sahip olabilir ki? Bu soru kendi içinde anlamsızdır. Zira, yarattığına bunu soran bir varlık, mutlak güç sahibi bir varlık olamaz. Hem soracak olsa bile, bunun için önce yaratmış olması gerekirdi !! Bu konuda daha geniş cevap için tıklayın 5- Allah neden bilinmek istesin ki? Çoğu kaynakta şu şekillerde cevaba rastlayabilirsiniz “Allah kainatta tecelli ettiği cemal ve kemalini hem kendisi – kendine mahsus bir şekilde – görmek hem de başkalarının gözüyle görmek istedi“. “Başkasından kasıt olarak en önemli unsur burada insandır. Bu hikmet de yine insanın yaratılmasını gerekli kılıyor. Nasıl ki, her cemal güzellik sahibi, cemalini görmek ve göstermek ister. Bir ressam, bir heykeltıraş düşünün, çok harika bir eser yapmış. Bunu önce kendisi görmek ve sonra başkalarına da göstermek ister. Sonsuz güzellik sahibi olan Allah da bu eşsiz eserlerini yıldızları, gezegenleri, hayvanları, dağları, her şeyi hem müşahede etmek insan gibi değil, kendine mahsus şekilde hem de göstermek istedi. İnsan da bunun için yaratıldı.” Bu cevap kısmen izah edici görünse de tam olarak sorumuzu cevaplıyormuş gibi gelmiyor, hatta sorunlu geliyor ve bir sonraki soruyu sormamıza neden oluyor. Not Bu ve bir sonraki maddedeki izahları sanki ben Allah’ın insanı neden yarattığına bir cevap olarak sunuyormuşum gibi düşünen arkadaşlar olduğu için bir not ekleme ihtiyacı hissettim. Bu ve bir sonraki maddede anlatılanlar benim cevap olarak sunduğum şeyler değil, bu sorunun cevabı olarak bazı kaynaklarda bulacağınız ifadeler. Dikkat ederseniz zaten ben bu izahları yeterli görmediğim için 7. ve 8. maddeye geçiyorum. Bu izahları yazıya dahil etmemin nedeni bunların insanların karşısına çıkan cevaplar olması ancak cevapların eksik oluşuna vurgu yapma ihtiyacıdır. Özetle 5. ve 6. maddedeki ifadeler benim nihai cevabım olarak değil, asıl cevaba giderken üzerinden geçilmesi, değinilmesi gereken sorgulama adımlarından bazıları olarak ele alınmalıdır. 6- Cemalini görmek ve göstermek istemek insana özgü bir istek değil mi? İnsanın içinde bulunan bu isteği, insana veren de Allah olduğu düşünülürse, Allah’ın bunu dilemesi mantıklı bulunabilir diye cevaplar veriliyor. İnsan Allah’ın nurundan yaratılan bir varlıktır. Secde,9 Eşyaya isim verebilmek bile insana cinlere de mahsus bir özelliktir. Başka hiç bir varlıkta bu yoktur. Kısacası, insanın içindeki bazı özelliklerin Allah’ın özelliklerine benzemesi düşünülebilir. Ancak bu insanın tamamen Allah’a benzemesi şeklinde değil, çok çok küçük derecede iz kaydının insanda olması gibi anlaşılabilir. Aksi halde, insanın övünmek, hava atmak için yaptığı bir davranışı dikkate alarak, Allah’ın da kendini göstermek, ispat etmek gibi bir mantıkta yarattığını söylemek doğru olmaz. Bu maddede verilen cevap da insanı tatmin etmiyor hatta belki daha fazla kafa karıştırıyor. Ben de bu tür cevaplara rast gelmiş biri olarak bunları yeterli görmediğim için sonraki soruyu sorma ihtiyacı hissettim. 7- Allah’ın insan gibi istekler taşımaması gerekmez mi? Bu kısım sorunun bel kemiğini oluşturuyor. Buraya dikkat! Allah insanı, bir ispat, övünme gibi insana özgü bir istekle yaratmıyor. Şuunatının Allah’a has bir keyfiyet, kabiliyet, özellik olarak düşünebilirsiniz tecellisi belirme, görünme, ortaya çıkma, zuhur etme için yapıyor. Bunu anlamak için önce Allah’ın sıfatlarını bilmek gerek. Allah’ın çok sayıda ismi var. Örneğin, Halik yoktan yaratan, Mukit rızık veren, Gafur Günahları bağışlayan, Kadir Sonsuz kudret sahibi olan, Rahman yaratılmışlar hakkında hayır ve merhameti tercih eden gibi. Bu isimler, Allah hiç bir şey yaratmamış olsa bile Allah’ın zatında taşıdığı özelliklerdir. Dileseydi Allah hiç bi’şey yaratmamış olurdu, insan da, kainat da olmazdı. Bu soruları da sormamış olurduk. Allah yine Allah olurdu. Peki bu isimlerin Allah’ın insanı neden yarattığı ile ne ilişkisi var? Buradaki ilişki şu. Allah’ın taşıdığı her özellik, bu özelliğin tecellisini doğurur. Yani, Allah zatında yaratma gücüne muktedir ise, bu gücün tecellisi olarak sonsuz güzellikte varlıklar yaratması gerekirdi ki, bu güç potansiyel olarak kalmasın. Allah gafur ve rahimdir, bu özelliklerin tecellisi, insan gibi günah işleyen ve tövbe eden varlıklar gerektiriyor ki sıfatlar tecelli etsin, hayat bulsun. Allah rabtır, rezzaktır. Koruyan, doyuran, gözetendir. Kainattaki, her canlıyı, doyuran, yaşatan, besleyen O’dur. Bu sıfatın vücut bulması kainatın yaratılmasını mümkün kılıyor. Allah’ın diğer birçok ismini de bu şekilde düşünerek örnekleri çoğaltabilirsiniz. Özet olarak, Allah’ın taşıdığı sıfatların tecelli edip vücut bulması Allah’ın kainatı ve insanı yaratmasıyla olmuştur diyebiliriz. Allah insanı yaratmasının nedeni, Allah’ın zatında taşıdığı özelliklerin bunu gerektirmesidir. Not Buradaki gerektirme, mecbur olma anlamında bir gereklilik değil, potansiyele sahip olmanın sonucu olma olarak anlaşılmalıdır. Örneğin Zihin akıl ya da beyin diye de düşünebiliriz potansiyel olarak düşünme yetisine sahiptir. Yani akıl sahibi olmanın gereği düşünmektir diyebiliriz ya da akıl sahibi olmak düşünmeyi gerektirir diyebiliriz. İnsan, örneğin sahip olduğu zihin ile Mars gezegeni hakkında düşünebilir. Mars gezegeni hakkında düşünmek insan için bir mecburiyet ya da bir ihtiyaç değildir. İnsan kendi isteği ile Mars gezegeni hakkında düşünmektedir. Mars gezegenini düşünmemesi, insan için bir eksiklik de olmaz. Benzer şekilde, Allah, taşıdığı sıfatların gereği olarak kainatı ve insanı yaratmıştır. Allah’ın insanı yaratması bir mecburiyet veya ihtiyaç değildir. Veyahut, Allah’ın insanı yaratmaması Allah için bir eksiklik de olmazdı. 8- Allah’ın yaratmasının hikmeti nedir? İlk 7 cevabın soruya tatmin edici bir cevap verdiğini düşünüyorum. Yalnız şunu belirtmem gerek. Allah insanı neden yarattı sorusunun, biri insana bakan, biri de Allah’a bakan 2 ayrı yönü var. İlk 7 maddede ve özellikle 7. maddede, sorunun insana bakan yönü ele alındı. 8. maddede ise bu konunun Allah’a bakan yönüne değinmeye çalışacağım. Yalnız bu derin bir konu olduğundan çok özet geçeceğim. Zira biraz üzerine düşünmeyi gerektiren bir husus. Allah’ın yaratmasını, insanın bir şeye ihtiyaç duyması gibi düşünmemek gerekir. Allah’ın yaratması ihtiyaçtan değil, iradesinden kaynaklanmaktadır. Allah bu kudrete sahiptir ve bunu murat etmiştir. Yani yaratmasının hikmetini aramak bir nevi anlamsızdır. Çünkü, en başta, yaratılışın hikmeti değil, hikmetin yaratılışı vardır. Yani, yaratılış için hikmeti Allah’a gerekli kılmak geçersizdir. Yani, nedensellik ilkesi insan için geçerli bir kavramdır. Allah’a nedensellik ilkesini dayatamayız. Dolayısıyla, onun insanı yaratması, nedenselliğin yaratılmasından önce gelir. Bu durumda, neden sorusunu Allah’a yöneltmek anlamsızlaşır. Biz bakan yönüyle neden sorusunu sorup cevap arayabiliriz yukarıda bunlar açıklandı ama Allah için durum aynı şekilde değil. Allah’ın insanı, kainatı ve diğer her şeyi yaratmasındaki mananın özeti, Mutlak İrade sırrında gizlidir. Eğer Allah’ın yaratmasını tesir altına alacak herhangi bir faktör olsaydı, Allah mutlak irade sahibi olmamış olurdu. Diyebiliriz ki, Allah, –insana bakan yönüyle– sıfatlarının gereği/sonucu olarak 7. madde ve –kendisine bakan yönüyle– Mutlak iradesiyle bunu dilediği için 8. madde kainatı ve insanı yaratmıştır. Bu soru neden kafa karıştırıcı? Bu soruyu düşünmede en temel handikap, ALLAH kavramını tam bilememekten kaynaklanıyor. Sağdan soldan duyma bilgilerle Allahı idrak etmeye çalıştığımızdan, O’nu insan gibi sınırlı olarak düşünmeye çalışıyoruz. Şu halde yaratan, yaratamayan gibi olur mu? Artık siz düşünmez misiniz?, Nahl, 17 Halbuki Allah’ı düşünürken tüm sınırların ötesine geçerek düşünmek gerekir. Çünkü Allah, varlığı kendinden olandır. Mantık da, madde de, mana da o var olduğu için vardır. O yüzden, Allah’ı tanımaya çalışırken, insani değerleri kullanmak, cetvelle yıldızlar arası mesafeleri ölçmeye kalkmak gibidir. Bu noktada çoğu kişi, fazla düşünme anlamazsın, bizim aklımız ona yetmez gibi noktalara gelmiştir. Hayır. Düşünmek ve anlamak gerekir. Yaratılış amacımız budur. İnsan, Allah’ın verdiği akılla Allah’ı tanıyıp, anlayabilir. Elbette bu tanıma, insana yetecek sınırlılıktadır. *-* İnsan açısından Allah bana sormadan beni neden yarattı diye de sorulabilir. Yukarıda da ifade ettiğim üzere bu soru ayrı bir soru olup cevabı için BURAYA bakabilirsiniz. Bu cevap, üç sorudan birincisi içindi. Diğer 2 soruya verilen cevaplar için aşağıdaki linke gidebilirsiniz. Tam ve bütüncül anlama ulaşmak için, bu üç soru birlikte değerlendirilmeli. 3 Soru ve 3 Sır yazısına ulaşmak için tıkla Umarım cevaplar tatmin edicidir. Cevap yeterli gelmediyse ya da ilave sorularınız varsa lütfen yorum kısmında belirtin. Gökhan
Faruk Beşer, doğuştan engelli insanların yaşadıkları zorluklar üzerine ortaya çıkan bazı sorular hakkında fikir Beşer / Yeni ŞafakÖzürlüler ve Allah’ın Adaleti meselesiŞöyle sorularla sıkça muhatap oluruzYaratılıştan kusursuz olan canlılarla kusurlu yaratılanlar arasında ne fark vardır ki, kusurlular böyle yaratıldılar? Bunu Allah’ın adaleti ile nasıl açıklayabiliriz?Önce bu sorunun pek çok meselenin nirengi noktası olan zor bir soru olduğunu kabul etmek zorundayız. Eğer böyle soruların yeni bir şey söylemeye gerek kalmayacak bir cevabı verilebilmiş olsaydı şimdi biz de cevap aramak zorunda kalmazdık. Hatta cevap için şöyle karşı bir soru da sorulabilir Her zaman her sorunun kesin cevabı verilebilir mi, ya da verilmiş midir? Verilmemişse, ki öyle gözüküyor, o zaman da bundan şöyle bir sonuç çıkarabiliriz Demek ki kulun böyle soruların cevabını kendi şartlarına göre arama gibi bir görevi daha vardır. Bu da onun tefekkürün bütün bileşenleri yardımıyla aklını kullanmasının istenmiş olmasıyla eş anlamlıdır. Düşünecek ve imanını tahkik düzeyine çıkaracak. Tekdüze olmayan hayatta pentatlon yarışını kazanacak. Bu aynı zamanda insana ve düşünmeye verilen değerin de bir okuduğumuz Telhis’ kitabında şu anlamda bir beyit vardı “Nice fevkalade akıllı insanlar görürsünüz, hayatları zorluklarla doludur. Ve nice zırcahil insanlar görürsünüz, nimetler içinde yüzerler. İşte bu durum bazen düşünceleri allak bullak eder ve derya gibi âlimi bile zındık yapar.” Demek ki meselenin çözümü kolay değildir ve düşünüp hikmetlerinin bulunmasını gerektirir. Mesele doğrudan şer problemi teodise ile de aklımıza gelenleri söyleyelimÖnce kusurlu olma ne demektir? Mesela boyu uzun olan mı kısa olan mı kusurludur? En olumlu saydığımız bir insanla en olumsuz saydığımızı bir çizginin iki ucuna koyalım, arada daha sonsuz sayıda farklı insan olacak. Hangisinin yaratılışını en kusursuz sayacağız? Kaldı ki bize göre kusurlu saydıklarımızın yanında pek çok açıdan, yine bize göre daha iyi durumda olanlar bulunacak. O zaman adaleti ve adaletsizliği nereden başlatacağız?Sonra Allah’ın yaratmasındaki adaleti biz kendi ölçülerimizle mi belirleyeceğiz? Sanki Allah herkesi eşit yaratmak zorunda idi de bir kısmını farklı yaratınca adaletsizlik yapmış oldu. Oysa meseleye bu kısacık imtihan dünyasında Allah’ın herkese istediği soruyu sorup ondan o sorunun cevabını bekliyor olması olarak bakmak daha mantıklı olabilir. Hangi sorunun kaç derecelik bir puanının olduğunu da biz bilmiyoruz. Muhtemelen bu farklılıktaki adaleti ancak gidince Allah’ın cc herkesi her bakımdan eşit yaratmasının adalet olduğunu sanabiliriz. Oysa bu her şeyin altüst olması ve hayatın bitmesi anlamına gelir. Birinin diğerinden farklı yaratılmış olmasını adaletsizlik sayarsanız dünyadaki herkesin her bakımdan eşit olması gerektiği sonucuna varırsınız. Zamanda, mekanda, cinsiyette, boyda postta, sağlıkta, zenginlikte fakirlikte… ilah. O takdirde hayatın aslında hiç olmadığını ve durduğunu göreceksiniz. Hatta bu eşitliği sadece insanla sınırlamamız da haksızlık olur. Çünkü birisi çıkıp haklı olarak, niçin Allah bizi insan, yılanı ise sürüngen bir hayvan yarattı, yılanın suçu neydi? diye sorabilir. Veya bunu yılanın kendisi sorabilir. O takdirde onlarla da bir eşitlik sağlandığını düşünün. Hatta bunu hayatın diğer bütün alanlarına ve diğer bütün varlıklara doğru genişletin ve sonra da karşınıza çıkan manzarayı hayal edin! Böyle bir hayat olabilir mi? Demek ki farklılıkta hikmet vardır ve bu durum adaletin ta kendisidir. Ancak bizim bu hikmeti/ hikmetleri anlamaya çalışmamızın da bir sakıncası tekrar sadece insanlara gelelim ve tekrar bütün insanların her bakımdan eşit olduğunu hayal edelim. Kim kiminle evlenecek, kim kimi çalıştıracak, kim kimi sevecek? Farklılık olmazsa sevgi, merhamet, acıma, yardımlaşma gibi yüzlerce duygu ve ilişki kaybolup gitmeyecek mi? Böyle bir hayatta yaşamayı kim ister? Bir güçlünün bir özürlüye el uzatması, bir zenginin bir fakirin imdadına koşması, bir sağlamın bir hastaya merhem olması gibi yüzlerce duygu karışmamış bir hayatın tadı tuzu kalır mı?Bu sebepledir ki Resûlüllah Efendimiz sa “Siz dünya nimetleri konusunda kendinizden aşağı saydıklarınıza, ibadet ve takva konusunda ise yukarıda gördüklerinize bakın” buyurur. Bu durum bile farklılığın aslında insanın yükselmesi için bir motivasyon olduğunu gösterir. Dünya nimetlerinde kendinizden üstün saydıklarınıza özeneceğinize, ibadet ve takvada üstün olanlara bakıp onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz. Bu daha akıllıca olur.
Error 522 Ray ID 7383ec448c8cb73c • 2022-08-09 222837 UTC AmsterdamCloudflare Working Error What happened? The initial connection between Cloudflare's network and the origin web server timed out. As a result, the web page can not be displayed. What can I do? If you're a visitor of this website Please try again in a few minutes. If you're the owner of this website Contact your hosting provider letting them know your web server is not completing requests. An Error 522 means that the request was able to connect to your web server, but that the request didn't finish. The most likely cause is that something on your server is hogging resources. Additional troubleshooting information here. Cloudflare Ray ID 7383ec448c8cb73c • Your IP • Performance & security by Cloudflare
Allah’ı kim yarattı sorusu ve yanıtı çelişki ve tutarsızlıklarla doludur. Bu soruya karşılık sorulan en yaygın soru yaratıcı yaratık olur mu’ sorusudur. Yaratan, yaratılmış olamaz ve böyle bir soru sorulduğunda ardından gelecek sorular sonsuza kadar gidebilmektedir. Onu kim yarattı diye sorulduğunda ardından gelecek soru, peki onu kim yarattı olacaktır ve bu durum sonsuz bir soru silsilesi olarak devam kim yarattı sorusunun cevabı yaratan yaratılmış olamaz diye verilebilmektedir. Çünkü yaratıcı, varlığının herhangi bir başlangıcı ve sonu olmayan demektir. Yaratık yaratıcı olamaz ve varlığının başlangıcı ve sonu olmayan tek bir yaratıcı olması gerekir. Bilim felsefesinde bir şeyin açıklaması olması gerekir. Böylece bu açıklama üzerine felsefe yapılabilir. Yoksa açıklamanın açıklamasının açıklaması vb. şeklinde sonsuz bir soru silsilesi oluşur. Bu şekilde ne ilmi bir faaliyette bulunulabilir ne de bir sonuca ulaşılabilir. Allah’ı kim yarattı sorusu da bu soru silsilesini oluşturan, anlamsız bir doğmak ya da doğurulmak gibi sıfatlardan uzaktır. Allah’ın ne bir başlangıcı ne de bir sonu vardır. Ezeli ve ebedi olan Allah’ın eşi ve benzeri yoktur. Yaratıcı olan, yaratılan olamaz. Bu durum hiçbir inanca ya da mantığa uygun değildir. Bu durumda bu sorusunun sorulması bile tamamen mantık Kim Yarattı Sorusu İle İlgili Ayetler Hangileridir?Bu soru Allah’a ortak koşan kişiler tarafından Peygamber Efendimize sorulmuştur. Peygamberimiz Allah’ı nasıl anlattı merak ediyorsanız; bu soru üzerine Cebrail Allahü Azimüşşan’dan İhlas Suresini cevap olarak getirmiştir. Resul-i Ekrem Efendimiz asm de bu soruyu soran kişilere İhlas suresi ile cevap verilmesini buyurmuştur. Allah’ı kim yarattı sorusuna nasıl cevap verilmeli denildiğinde İhlas Suresi akla gelmelidir. Allah’ı kim yarattı ayet ile cevabı şu şekildedir;“De ki O Allah’tır, Ehad’dir. O Allah’tır, Samed’dir. Doğurmadığı gibi, doğmamıştır da. Hiçbir şey O’nun dengi ve benzeri değildir.”Ayet-i kerimedeki Allah lâfzı Cenab-ı Hakk’ın zatına işaret etmektedir. Ehad’ ise Allah’ın birliğini anlatmaktadır. Samed’ ise Allah’ın hiçbir şeye muhtaç olmadığını, her şeyin O’na muhtaç olduğunu ifade Kim Yarattı Sorusuna Örneklerle CevaplarAllah’ı kim yarattı hadis-i şerifte şöyle bahsedilmiştir;“Şeytan, seni kim yarattı’ diye vesvese verince, Allah yarattı’ denirse, Onu kim yarattı’ diye, vesvese verir. Kendisine, böyle vesvese gelen kimse, Ben Allah ve Resulüne iman ettim’ desin. Buhari“Allah’ın yarattığı şeyleri tefekkür edin, ama zatını tefekkür etmeyin.” Ebuşşeyh“Sizden biriniz Bu Allah, mahlukatı yarattı, peki Allah’ı kim yarattı?!’ diye soruncaya kadar soru sormayı sürdüreceksiniz!” Buhari, Bel’u’l-halk, 11; Iman, 212-215Allah Resulü sav “Allah, ümmetimin içinden geçirdikleri şeyleri konuşmadıkça ve yapmadıkça bağışlamıştır.” Buyurdu. Müslim, Iman, 201, 202Bu sorunun kendi içinde zincirleme cevaplara sahip olması ve gerçekleşmesi olanaksız olması sebebiyle çürütülmüştür. Buna bir örnek vermek gerekirse; asker emir onbaşından almaktadır. Onbaşı yüzbaşından, yüzbaşı başkumandan emir almaktadır. Başkumandan ise padişahtan emir alır. Peki padişah kimden alır? Böyle bir soru sorulamaz. Bu durumda padişah emir alıyor olsa, asker derecesine inmesi fiziği alanında yapılan bazı çalışmalar, karanlık madde ve karanlık enerji olarak adlandırılan ve kâinatın %99’unun oluşturan enerji-madde karışımının bir anda var olduğunu göstermektedir. Yani öncesi yoktur. Trilyonlarca parçacığın önceki bir sebebinden bahsedilemezken, elbette bir yaratıcı ve öncesizliği olmalıdır. Bu sorunun sorulması, bazı kavramların daha öncesinden bahsedilmesinin imkânsız olduğu fikrini çürütür. Ki bu durumda imkansızdır.
Okuyun, rt edip okutturun flood KOSKOCA EVRENDE ALLAH NEDEN İNSANI ÖNEMSİYOR; iddia Evrende o kadar galaksi ve gezegen var iken koskoca Allah neden toz tanesi kadar yer kaplamayan bizler ile uğraşıyor?Sayın iddia sahibi senin için bir kağıt havlu mu daha değerli yoksa minik bir pırlanta mı? Havlu kağıdın yüz ölçümü kat be kat daha fazla olduğu için senin mantıki çıkarımın ile daha değerli olmalı! Değerlerin büyüklük ve küçüklüğe göre olduğunu söyleyen bir mantık yasası mı katında dünyanın daha değerli olmadığını nasıl bilebilirsin? Sadece büyüklük ve küçüklük karşılaştırması ile mi bu sonuca vardın yoksa daha iyi bir argümanın mı var?Eğer ki evrende dünyanın çok küçük bir kapladığı sonucundan buna ulaştıysan boyutça büyük olan her şeyi değerli görmen lazım. A5 kağıdının 200 tl’den daha değerli olduğunu söyleyemiyorsan bu iddianın çürük ve içi boş olduğunu kabul etmen lazım!Ayrıca iddia sahibinin yanlış düşündüğü bir kısım daha var; Allah’ın küçük şeylerle uğraşmacağı yanılgısı! Sayın iddia sahibi biz Allah için çok güçlü değil “mutlak güçlü” deriz. Yani Allah için bir galaksiyi yaratmak ile bir kum tanesini yaratmak arasında fark ayet-el kursi’de dediği gibi “Bundan hiçbir yorgunluk da hissetmez” Şöyle düşünün; bir kağıda “evren” yazmak mı daha zordur “çakıl” yazmak mı? Sizin için ikisini de yazmak nasıl aynı kolaylıkta ise Allah için de ikisini yaratmak aynı kolaylıkta!Her şeye gücü yeten bir yaratıcı senin iddia ettiğin gibi boyutça büyük şeyler ile ilgilenip küçük olanlar ile ilgilenmeyen bir yaratıcı değil toz tanesinden tut galaksilere kadar her şey ile ilgilenen bir yaratıcı! Evet koskoca Allah koskoca evrende beni de seni de önemser!Her an herşeyden haberdar olan birinden bahsediyoruz! O yüzden biraz daha oksijen alsan iyi olacak.. İkinci iddiaya gelirsek; diğer galaksi ve gezegenler neden var? kozmos eğer tek galaksi yada tek gezegenden ibaret olsaydi bu sefer de şu iddia ile gelinmeyecek miydi?Allah’ın gücü sadece buna mı yetiyor? Neden tek bir tane galaksi yaratmış?” Sayın iddia sahibi her şeye gücü yeten Allah neden yaratmasın ki diğer gezegenleri? Ayrıca insan; kalbi ve aklı ile diğer bütün yaratılanlardan genişliğimiz veya uzunluğumuz değil düşüncemiz, duygularımız, irademiz belirler! Kalpte süveyda denilen yermecazi galaksilerden gezegenlerden çok daha derin anlamlar zaten evreni değerli kılan bizim onu keşfetmemiz değil mi? Sanırım yeterince büyüksün ve değerlisin insanoğlu! Sadece bir fırt daha oksijen alıp iddianın ne kadar çürük olduğunu anla!
allah yılanı neden sürüngen yarattı