Hayırlıevlâd için Kurân-ı Kerim'deki namaz ile ilgili tek dua. Dertlerden sıkıntılardan selâmete çıkmak için Anne-baba için yapılacak dua. EN BÜYÜK DUA ÂYETLERİ. Koruyucu dua (Şeytanlara(Cinlere) karşı okunacak en tesirli dualar) Özel 19 lu Hâcet Duası. Hâcet (İhtiyaç) namazı ve duası. İSTİHARE ("Gayb"ı Haber:Gizli bir şeyi haber vermek ihanete, ilim ve hikmeti ehil olmayanlara vermeye, Hayırlı bir şeyden haber almak yahut vermek müjde ve sevince, Rabbinin ona olan nimetlerinden bahsetmesi ilahi hoşnutluğa, Kötü bir şeyi haber vermek ikaz ve uyarıya delalet eeder.Güzel haberlerin, mutluluğun ve şansın habercisidir. Zaman zaman Onu kıskanırsın. Bazen bu kıskançlığa sebep olan kahramanın yani kız arkadaşının aslında olmadığına dair bir hisse kapılırsın. Çünkü Ona kendi diliyle “kız arkadaşın var mı”diye sorduğunda yarım dakika ne desem diye düşünüp gözümün içine bakarak “ I have..” tereddütüne anlam verirsin. araba almak İÇİn İse ayrica hastaneden Özel tertİbatli araÇ kullanabİlİr İbarelİ rapor almam gerekİyordu. BÖYLECE HEM Ö.T.V. DEN FAYDALANABİLECEK HEMDE KENDİME OLAN İNANCIM ( ÖZ ŞEHİR HASTANESİNDEN İLK FOTOĞRAFLAR. 07 Nisan 2020 Salı 18:06 Isparta. Isparta Şehir Hastanesi Başhekimi Ruşen Keskin, Covit19 mücadelesi süresince hastanede özveriyle görev yapan tüm personele teşekkür etti. Hastaneden ilk kez fotoğraflar paylaşıldı. İŞTE KAHRAMAN EKİP. Müsibet anında bu dua sabır verir ve gönülleri rahatlatır. İsyan duygularını ortadan kaldırır ve kulluğu hatırlatır. Doğrudan Allah’a isyan eden kişi sabretmemiş olur ve Allah-u Teala’nın gazabını üzerine çeker. Kendimiz için ve yakınlarımız için musibet anında sabır istememiz gerekir. 44n6FP1. Tüm dünyayı etkisi altına alan corana virüsüne karşı maddi tedbirler ile birlikte manevi bir tedbir olarak hangi duaları okuyabiliriz? Bulaşıcı ve salgın hastalıklardan korunmak için tavsiye edilen dua ve ibadetler... Bela ve Musibetlerin Bâtınî Sebepleri Her hâdisenin zâhirî sebeplerine bakılır. Hâlbuki arka plânında muhakkak bir de bâtınî sebep vardır. Cenâb-ı Hak; kâinatta bazı şeyleri muayyen bir periyoda bağlamıştır. Güneş’in doğup batması gibi. Belli bir takvim içinde tekrarlanıp bildiğimiz bir kaideye uyduğu için, onları tabiî karşılıyoruz. Fakat Cenâb-ı Hak bazı hâdiseleri de belli bir periyoda bağlamadan, bir îkaz mâhiyetinde gerçekleştiriyor. Depremler, tsunamiler, seller, kuraklıklar, önü alınamayan yangınlar vs… Bununla Cenâb-ı Hak hem Yüce Zât’ının kudret ve azametini, hem de insanın hiçlik ve acziyetini hatırlatıyor. Kullarını; ibret almaya, tefekküre, tevbe ve istiğfâra davet ediyor. Meselâ bir hadîs-i şerîfte şöyle buyruluyor “Bir milletin içinde zinâ, fuhuş ortaya çıkıp nihayet o millet bu suçu alenî olarak işlediğinde, mutlakâ içlerinde vebâ hastalığı ve onlardan önce yaşamış milletlerde görülmemiş başka hastalıklar yayılır.” İbn-i Mâce, Fiten, 22; Hâkim, IV, 583/8623; Beyhakî, Şuab, III, 197 Bir zamanlar HIV virüsü ortaya çıktı, bugüne kadar 30 küsur milyon insan bu virüsün sebep olduğu AIDS hastalığından öldü. İffet hassasiyetinin yüksek olduğu toplumlarda ise, bu hastalık neredeyse görülmedi. Tıp buna çareler arayıp tedaviler geliştirmeye çalışırken diğer taraftan bir başka virüs ortaya çıkıyor. Nitekim bugün de yeni bir virüs çıktı. Ne kadar ibretlidir ki gözle görülmeyen, küçücük bir virüs, koskoca bir vücudu yere seriyor. Hattâ saldığı korku ve endişe sebebiyle, “bizi kimse yenemez” edâsıyla büyüklük taslayan ülke ve ekonomileri dahî altüst ediyor. Ulaşımdan ticarete, sağlıktan eğitime, hayatın her sahasında insanlığı tedirgin ediyor, çok sıkı tedbirler almaya mecbur bırakıyor. Önce Maddi Tedbirler ve Temizlik Maddi Temizlik için 14 Altın Kural tıklayınız... Elbette temizlik/hijyen başta olmak üzere her türlü zâhirî tedbiri alacağız. Nitekim Peygamber Efendimiz de; bulaşıcı hastalık görüldüğünde karantina uygulanmasını emretmiştir. Fert ve toplum olarak maddî bakımdan son derece tedbirli olacağız. Fakat telâşa kapılmadan, panik yapmadan, bir mü’mine yakışan tevekkül ve teslîmiyetle Rabbimiz’e sığınacağız. O’nun takdîrine râzı olacağız. Mânevî bir tedbir olarak da tevbe-istiğfâr, duâ, zikir ve sadakayı ihmâl etmeyeceğiz. Lâkin ne ibretlidir ki bize bulaşıp bulaşmayacağı meçhul olan bir hastalık için bu kadar endişe edip günlük yaşantımızı değiştirirken, bir gün muhakkak bize ulaşacak olan ecelimiz için ne kadar endişe ediyoruz? Kabir hayatımız ve esas hayat olan âhiret, gündemimizi ne kadar meşgul ediyor? Orada müşkül duruma düşüp pişman olmamak için bugün hangi tedbirleri alıyoruz? Kendimizi, âilemizi ve neslimizi, zamanın şerlerinden, bâtıllardan, haramlardan korumak için ne kadar gayret gösteriyoruz?.. Unutmayalım ki maddî virüslerin zararı sadece bu dünyaya aittir. Fakat ruhları târumâr eden inançsızlık ve ahlâksızlık virüslerine karşı gerekli tedbirleri almamak, -Allah korusun- ebedî hayatı mahveder. BULAŞICI HASTALIKLARA KARŞI MANEVÎ TEDBİRLER Maddi tedbilrler ile birlekte bela ve musibetler için manevi tedbirleri de yapmamız gerekir. Nitekim ayet-i kerimede Rabbimiz “Ey Rasûlüm! De ki Eğer sizin kulluk ve yalvarmanız ibadet ve duânız olmasa, Rabbim ne diye size değer versin!..” el-Furkân, 77 buyuruyor. TEVBE VE İSTİĞFARI ÇOĞALTMALIYIZ Allah’a çokça istiğfâr edildiği takdirde günahlar bağışlanacağından, Cenâb-ı Hak temiz kullarına rahmetini sağanak hâlinde yağdırmaya başlayacak, onları her türlü sıkıntı, belâ ve musîbetlerden kurtaracak ve kendilerine bol bol nimetler ihsân edecektir. Nasıl Tevbe Edilir? Okumak için tıklayınız... PEYGAMBER DUALARINI OKUMALIYIZ Yunus Aleyhisselam'ın Duası Türkçe Okunuşu “…Lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minez zâlimînzâlimîne.” Anlamı “Senden başka ilâh yoktur. Sen her türlü noksanlıktan, eşi-ortağı olmaktan uzaksın. Şüphesiz ben kendine yazık edenlerden oldum” Enbiyâ 21/87 Yunus Aleyhisselam'ın Duasının Fazileti Adem Aleyhisselam'ın Duası Türkçe Okunuşu "...Rabbenâ zalemnâ enfusenâ ve in lem tagfirlenâ ve terhamnâ le nekûnenne minel hâsirînhâsirîne. Anlamı “Rabbimiz! Biz kendimize zulüm ettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz.” A'raf 23 KUR'ÂN-I KERİM'İ DAHA ÇOK OKUMALIYIZ Bu zor günlerde Kur'ân'ı Kerim'i daha çok okumalı ve bilhassa Yasin ve Fetih surelerini ve şifa ayetlerini her gün okumaya gayret etmelidir. Fetih Sûresi Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- “Bu gece bana, üzerine güneşin doğduğu her şeyden daha değerli ve güzel bir sûre indirildi” buyurmuş, sonra da Fetih sûresini okumuştur. Buhârî, Tefsir 48/1 Fetih Suresi zor zamanlarda belaların defi için, bilhassa sabah namazlarından sonra okunmalıdır. Sabah namazından sonra okuma fırsatımız olmadıysa gün içerisinde okumaya gayret etmelidir. Fetih Suresini okumak ve dinlemek için tıklayınız. Yasin Sûresi Yasin suresi İslâm toplumlarında mühim bir yere sahiptir. “Kur’an’ın kalbi” olarak nitelenen "Ya Sin" suresinin okunmasında büyük faziletler ve faydalar bulunmaktadır. Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmaktadır "Her şeyin bir kalbi vardır. Kur’ân’ın kalbi de Yâsin’dir. Kim Yâsin’i okursa, Allah onun okumasına, Kur’ân’ı on kere okumuş gibi sevap yazar." Tirmizî, Fedâilu'l-Kur'n, 7; Dârimî, Fedâilu'l-Kur'ân, 21 Yasin Suresi belaların defi için, bilhassa seher vaktinde okunmalıdır. Seher vaktinde okuma fırsatımız olmadıysa gün içerisinde okumaya gayret etmelidir. Yasin suresini okumak ve dinlemek için tıklayınız... Şifa Ayetleri Kur’ân-ı Kerim’in bizzat kendisi şifâdır. Peygamber Efendimiz, iki şifâ vardır buyuruyor “Bunun biri baldır, diğeri Kur’ân-ı Kerim’dir.” İbn Mâce, Tıp, 7 Bu yüzden bu zor günlerde Kur'ân'ı Kerim'i daha sık okumalı ve bilhassa şifa ayetlerini okumaya gayret etmelidir. Şifa Ayetleri için tıklayınız... SADAKA VERMELİYİZ Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- “Sadaka belâyı defeder.” Bkz. Tirmizî, Zekât, 28/664; Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, I, 108 buyurmuşlardır. Başka bir hadiste “Merhamet edenlere, Cenâb-ı Hak merhamet eder. Siz yeryüzündekilere merhamet edin ki, gökyüzündekiler de size merhamet etsin…” Tirmizî, Birr, 16; Ebû Dâvud, Edeb, 58 Bela ve musibetlerin üzerimizden kalması için imkanı olanların bolca sadaka vermesi imkanı olmayanların da sadaka yerine geçecek güzel işler yapması tavsiye olunmuştur. Nitekim Hadis-i şerite "Güzel söz sadakadır." Buhârî, Sulh 11, Cihâd 72, 128 buyrulmuştur. Sadaka Nedir? İlgili Ayet ve Hadisleri Okumak için tıklayınız... İSLAM'I YAŞAMAYA VE YAŞATMAYA GAYRET ETMELİYİZ İslâmî güzelliklerden bîhaber olan hidâyet mahrumlarına en güzel tebliğ, İslâm’ı yaşantımızda canlı bir sûrette sergilemektir. Bunun için de önce kendimizi İslâmî davranış mükemmellikleriyle ihyâ etmemiz, sonra da hem sözümüzle hem özümüzle hem de davranışlarımızla İslâm’ın güler yüzünü, onun hak ve adâlet anlayışını, şefkat ve merhamet aşkını, velhâsıl rûhânî dokusunu fiilen sergilememiz îcâb eder. Nitekim Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurdu Beş şey vardır ki, onlarla mübtelâ olduğunuzda, -ben sizin o şeylere erişmenizden Allâh’a sığınırım-. Onlar şunlardır Bir milletin içinde zinâ, fuhuş ortaya çıkıp nihâyet o millet bu suçu alenî olarak işlediğinde, mutlaka aralarında vebâ salgını ve daha önceki milletlerde vukû bulmamış başka hastalıklar yayılır. Ölçü ve tartıyı eksik yapan her millet, mutlaka kıtlık, bereketin kalkması geçim sıkıntısı ve başlarındaki hükümdarların zulmü ile cezâlandırılır. Mallarının zekâtını vermekten kaçınan her millet, mutlaka yağmurdan mahrum bırakılır kuraklıkla cezalandırılır. Hattâ hayvanları olmasa onlara hiç yağmur yağdırılmaz. Allâh’ın ahdini emirlerini ve Rasûlü’nün sünnetini terk eden her milletin başına mutlaka Allah kendilerinden olmayan bir düşmanı musallat eder ve düşman o milletin elindekilerden bir kısmını alır. İmamları Allâh’ın Kitâbı ile amel etmeyip Allâh’ın indirdiği hükümlerden işlerine geleni seçtikçe, Allah onların hesâbını kendi aralarında görür, yani fitne, fesat ve anarşi belâsına mâruz kalırlar.»”İbn-i Mâce, Fiten, 22; Hâkim, IV, 583/8623 SIKINTILI GÜNLERDE ALINABİLECEK MÂNEVÎ TEDBİRLER KORONAVİRÜS’TEN KORUYACAK 14 KURAL İslam ve İhsan Rabbimiz kimimizi sağlıkla imtihan ederken kimimizi de hastalıkla imtihan ediyor. Sağlıkla imtihan, hastalıkla imtihandan daha zordur. Zenginlikle imtihanın fakirlikle imtihandan daha zor olması gibi. Ülkemizin önde gelen varlıklı kişilerinden birinin şöyle dediği aktarılmıştı "Evin varsa varlıklar hanene bir sıfır koymalısın, işin varsa bir sıfır daha koymalısın, iş kendininse üç sıfır daha eklemelisin, işin iyi gidiyorsa üç sıfır daha, araban varsa bir sıfır, yazlığın varsa bir sıfır daha, daha sıralanabilir sıfırlar hanesi... Ancak, sağlığın varsa en başa bir koyarsın, böylece bütün sıfırlar anlamlı bir değere ulaşır. Yoksa sonuç sıfırdır, hiç uğraşma boş yere..." ALLAH YANINDADIR Hastalık bazan bir imtihan, bazan bir mükâfat, bazan da bir ikazdır; kimi zaman da bir hastalıkta bunlardan birkaçının veya hepsinin bulunması mümkündür. Allah, rahmetiyle her zaman hastaların yanındadır. Hz. Peygamber bir kudsi hadiste Cenab-ı Hakkın kıyamet günü "Falan kulum hastalandı sen onu ziyaret etmedin, etseydin beni onun yanında bulacaktın" diyeceğini ifade etmiştir. Allah Resulü mü'minin ayağına batan bir dikene varıncaya kadar başına gelen her güçlük ve üzüntünün onun günahlarını temizlemeye vesile olduğunu müjdeler. Sadece şahsına değil, malına ve ailesine gelen bir sıkıntının da Allah'ın huzuruna tertemiz çıkmasına vesile olabileceğini ifade eder. 'EY RABBİM...' Hastalık hallerinde sabır ve şükrün yanısıra yapılan duaların paha biçilmez bir kıymeti vardır. Böyle durumlarda dil ve kalbi hariç bütün bedenini hastalık kaplayan, buna rağmen halini kimseye şikayet etmeyen, sonunda da şu samimi sözleriyle sıkıntısını Allah'a açan Hz. Eyyûb hatırlanmalıdır "Ve Eyyub'u da an. O "Ey Rabbim, dert beni buldu; ama Sen merhametlilerin en merhametlisisin!" diye yakarmıştı. Bunun üzerine, onun bu yakarışına karşılık vermiş ve kendisinde dert namına ne varsa gidermiştik." el-Enbiya 83, 84 Hz. İbrahim'in hastalık karşısındaki samimi duası da müminler için güzel bir örnektir. "Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur. Beni öldürecek, sonra diriltecek olan da O'dur." eş-Şuarâ 80-81 DEVAYI DA GÖNDERDİ Hasta kişilerin bakımıyla ilgilenmek zor ve zahmetli olmakla birlikte manevi açıdan çok değerlidir. Eğer baktığımız hasta, babamız veya annemiz ise, bu hizmet bize âhiretimizi kazandıracaktır. Hastalık ve sakatlıkla mücadele ve gerekli tedavi yollarına başvurmak hem insanın tabii yapısının gereği hem de dinin emir ve tavsiyesidir. Hz. Peygamber, "Allah hem derdi hem de devayı göndermiş, her hastalığa bir çare yaratmıştır. Tedavi olun, ancak tedavide haramı kullanmayın" Ebû Dâvûd, "Tıb", 11 buyurmuştur. Hastalıklardan korunmak veya kurtulmak amacıyla Kur'an veya dua okuyup üflemekte, -şirke ve istismara götürmemek şartıyla, fayda ve zararın Allah'tan olduğuna inanılarak yapıldığı takdirdeâlimlerin çoğunluğuna göre sakınca yoktur. Hz. Peygamber, hem kendisine hem ziyaret ettiği bazı hastalara okuyup üflemiş, bazen de Hz. Âişe ona okuyup üflemiş ve eliyle sıvazlamıştır. Buhârî, Tıb, 32, 33, 39 Ayrıca Hz. Peygamber, torunları Hasan ve Hüseyin için şeytandan, zehirli haşerattan, kem gözlerden korunmaları için dua etmiştir. Buhârî, Enbiyâ, 10 'MELEKLER AMİN DER' Sevgili Peygamberimiz ister müslüman ister gayr-i müslim olsun sık sık hasta ziyaretlerinde bulunmuş ve "Kim hasta kardeşini ziyaret ederse, melekler ona rahmet okur. Hastanın yanında hayır dua ediniz. Çünkü melekler sizin duanıza amin derler" buyurmuştur. Allah Rasulü elini hastanın alnına koyar, hastanın elini avucunun içine alır, şefkatle hatırını sorar "Geçmiş olsun, inşallah hastalığın günahlarını temizler" buyurur ve hastanın duyacağı şekilde dua ederdi. Hz. Âişe'nin nakline göre Rasûlullah hasta olan birisi için şöyle dua etti "Ey insanların Rabbi olan Allah'ım! Bu ızdırabı gider. Şifayı veren sensin, senden başka kimse şifa veremez" bilinmektedir. Buhârî, Tıb, 38 'DUA ETMESİNİ İSTE' Peygamberimiz, sadece ziyaretçinin değil, aynı zamanda hastanın da kendisine şifa vermesi için Yüce Allah'a dua etmesini tavsiye etmektedir. Hastalığın acısına dayanamayıp sabırsızlık göstererek ölmek için dua etmeyi yasaklamıştır. Hastaya dua etmeyi öğütleyen Allah Resulü, "Ziyaret için bir hastanın yanına girdiğinde ondan senin için dua etmesini iste. Zira onun duası, meleklerin duası gibidir" tavsiyesinde bulunmaktadır. Kardeşlik hakkı olan, ziyaret edilene moral veren ve toplumsal dayanışmayı sağlamlaştıran hasta ziyareti, ziyaret edene de ahireti hatırlatacak, dolayısıyla fırsat elinde iken kişinin kendi hayatına çeki düzen vermesine yardımcı olacaktır ZİYARETİ UZATMAYIN Hastanın ve hastalığının özel durumunu dikkate alarak, ziyareti rahatsız edecek kadar uzatmamak ya da onun hüznünü artıracak birtakım sorularla onu rahatsız etmemek gerekir. Ayrıca ziyaret esnasında etrafı gözetlemek, hastanın veya ailesinin özel hallerini araştırmak ise çok çirkin bir davranıştır. Nitekim biriyle hasta ziyaretine giden Abdullah b. Mes'üd, eve girdiklerinde yanındaki adamın sağı solu gözetlemeye başladığını fark edince, "İki gözün çıksaydı, senin için bu yaptığından daha hayırlı olurdu." diyerek tepkisini ortaya koymuştur. PEYGAMBER EFENDİMİZ'İN YAŞLILARA SAYGISI Yaşlı müslümana ikram etmenin sevap olduğunu belirten Hz. Peygamber, çevresindeki yaşlılara saygı gösterir ve ikramda bulunurdu. Hz. Peygamber, süt annesine ve süt babasına ayrı ayrı saygı göstermiştir. Benzer iltifatları, çocukluğunda evlerinde geçirdiği ve kendisine çok iyi baktığı amcası Ebu Talib'in hanımı Fatıma hanıma ve dadısı Ümmü Eymen'e de göstermiştir. Hz. Peygamber, süt annelerinden olan Süveybe'yi gerek Mekke'de ve gerekse Medine'de olsun hiç unutmamış, kendisini devamlı arayıp sormuş, yanına geldikçe saygı ve ikramda kusur etmemiştir. Hicretten sonra da irtibatını devam ettirmiş, Medine'den ona yiyecek ve giyecek göndermiştir. Ölünceye kadar da bu alaka devam etmiştir. ​NAMAZ KILARKEN DÜNYEVİ DÜŞÜNCELERE DALMAK NAMAZI BOZAR MI? Namaz kılarken, dünyevi düşüncelerin akla gelmesi, birçok insanın karşılaştığı bir durumdur. Mümkün olduğu kadar namaza odaklanmak gerekir. Bunun için namazı, kılınan son namaz gibi düşünerek O'na yönelmek gerekir. Namazda, akla ve kalbe gelen düşüncelerden dolayı, namaz bozulmaz. Ancak akla gelen dünyevi düşüncelerle meşgul olmamak, Allah Teâlâ'nın huzurunda olduğunu hatırlayarak zihni toparlamaya çalışmak gerekir. KAZA NAMAZINA NASIL NİYET EDİLİR? Kaza namazı kılacak olan kişinin kılacağı namazı belirleyerek niyet etmesi gerekir. Fakat üzerinde çok sayıda kaza namazı varsa, geçmiş namazları kaza ederken, "Vaktinde kılamadığım ilk sabah/ ilk öğle/ ilk ikindi/ ilk akşam/ ilk yatsı namazını kılmaya" şeklinde niyet edebileceği gibi, "Kılamadığım son sabah/ son öğle/ son ikindi/ son akşam/ son yatsı namazını kılmaya" şeklinde de niyet edebilir. KÖSE Hayatta insaların imtihanlarından biri’de hasta olmaktır. Kimileri hastane yatağında kimileri ağır bir hastalıktan kurtulmak için mücadele vermektedir. Yüce Rabbimiz öncelikle hepimize sağlık ve sıhhat versin. Bugün kü makalemiz’de Hastanın iyileşmesi için dua olarak derledik. Her hastalığın bir tedavisi vardır. İnsanlar, doğrudan veya dolaylı yollarla sebep oldukları hastalıkların tedavisini araştırmakla sorumludur. Çünkü vücudumuz, sağlığımız bize emanettir. Hastalıklardan korunmak bir vazife olduğu gibi, hasta olunca merak etmemek, sabır içinde şükretmek de mühim bir vazifedir. Duanın, dua ile kazanılacak moral ve hastalığa direnme gücünün tedavide payının büyük olduğu tıp otoritelerince de kabul edilmektedir. Hastalara hakikî teselli kaynağı îmandır. İmanlı hastalar îmanın verdiği teselli kuvvetiyle, nuruyla hastalığın âhirete ait sevabını düşünür, sabreder, şükreder, dua edip yalvarır. Allah’tan afiyet ister. Hadîs-i şerîfde buyuruldu ki, TÜRKÇE OKUNUŞU Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü minezzâlimîn’ i kırk defa okursa, şehîd olarak vefât eder. Şifâ bulursa, bütün günahları afv olur.” Eshâb-ı kirâmm büyüklerinden Osman bin Huneyf bildiriyor İyi olması için duâ isteyen bir âmâya, hadis-i şerifte bildirildiği şekilde abdest alıp, iki rekât namaz kılmasını, sonra TÜRKÇE OKUNUŞU “Allahümme innî es’elüke ve eteveccehü ileyke bi-Nebiyyike Muhammedin Nebiyyirrahme, yâ Mu-hammed innî eteveccehü bike ilâ Rabbî fî hâcetî-hâzihî, li tukda li, Allahümme şeffî’hu fîyye” duâsım o-kumasmı emretmiştir. Şu dualar Peygamberimiz asm’in hastalara okuduğu dualardır “Es’elü’llâhe’l-azîm. Rabbe’l-arşi’l-azîm en yeşfiyeke.” Arş-ı Azimin Rabbi olan Allahü Azîmüşşan’dan sana şifalar ihsan etmesini dilerim. Aile fertlerinin birinin hastalanması halinde Efendimiz asm mübarek elini hastanın alnına koyardı ve şöyle duâ ettiği olurdu “Allahümme Rabbenâ. Ezhibi’l-be’se, işfi, ente’ş-Şâfi. Lâ şifâen illâ şifâüke, şifâen lâ yuğâdiru sekamen.” Allah’ım, sen bütün insanların Rabbisin. Bu hastanın ızdırabını gider. Şifa ver. Şifayı veren sensin. Senden başka şifa yaratan yoktur. Ancak senin şifan vardır. Bu kuluna da hastalıktan eser bırakmayacak şekilde şifalar ihsan eyle. Eshâb-ı kirâm, Resulullahm tavsiye ettiği bu duâyı hastalıkta, dert ve belâda hep okurdu. Bu duâda, dileğin kabûl edilmesi için, Muhammed aleyhisselâm vesîle edilmektedir. Bismillâhirrahmânirrahîm ve lâ-havle ve lâ-kuvvete illâ billâhil aliyyil’azîm. Duâsı da bütün hastalıklar için okunur. Dertlerden kurtulmak için ve murâda kavuşmak için besyüz kerre okunur. Evvelinde ve âhirinde yüzer def’a salevât-i şerîfe okuyup duâ etmelidir. Hastalıktan Kurtulma Duaları, Sağlık ve Afiyet Duası Sağlık ve Afiyet Duası Okunuşu “Allahümme innî es’elüke-ssıhhate velâfiyete vel-emânete ve hüsnel-hulkı verrıdâe bilkaderi birahmetike yâ Erhamerrâhimîn“. Hastalıktan Kurtulmak için Okunacak Dua Arapça 13 Sağlık ve Afiyet Duası Anlamı Yâ Rabbi, sıhhate, afiyete kavuşmayı, emanete riayet etmeyi [hıyanet etmemeyi], güzel ahlaka sahip olmayı ve kaderine rıza göstermeyi bana nasip eyle! Ey merhametlilerin en merhametlisi, merhametin hakkı için, bunları bana ver! demektir. Biz de, ulu ve şanlı Peygamberimiz sav. gibi duâ etmeliyiz. Hastanın İyileşmesi İçin Okunacak Dualar Hastalıktan Kurtulma Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden Osman bin Huneyf bildiriyor Kastalıktan Kurtulmak için duâ istiyen bir âmâya gözleri görmeyen, abdest alıp, iki rekat namaz kılmasını, sonra “Allahümme innî es’elüke ve eteveccehü ileyke bi-Nebiyyike Muhammedin Nebiyyirrahme, yâ Muhammed innî eteveccehü bike ilâ Rabbî fî hâcetî-hâzihî, li taktıye-li, Allahümme şeffi’hü fiyye” 17 duâsını okumasını emretmiştir. Hastalıktan Kurtulmak için Okunacak Dua Arapça 17 Bir gün iki gözü ama bir kimse gelip, “Yâ Resûlallah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” Allahü teâlâya dua et, gözlerim açılsın” dedi. Peygamberimiz, “Kusursuz bir abdest al! Sonra Yâ Rabbi! Sana yalvarıyorum. Sevgili Peygamberin Muhammed aleyhisselâmı araya koyarak, senden istiyorum. Ey çok sevdiğim Peygamberim Muhammed aleyhisselâm! Seni vesile ederek, Rabbime yalvarıyorum. Senin hatırın için kabul etmesini istiyorum. Yâ Rabbî! Bu yüce Peygamberi bana şefaatçi eyle! Onun hürmetine duamı kabul et!” duasını okumasını söyledi. Adam, abdest alıp dua etti. Hemen gözleri açıldı. Bu duayı Müslümanlar, her zaman okumuşlar ve maksatlarına kavuşmuşlardır. Eshâb-ı kiram, bu duayı hep okurdu. Bu duada, dileğin kabul edilmesi için, Muhammed aleyhisselâm vesile edilmektedir. Şifa Duası Bismillâhirrahmânirrahîm ve lâ-havle ve lâ-kuvvete illâ billâhil’ aliyyil’azîm. Anlamı “Güç ve kuvvet, sadece Yüce ve Büyük olan Allah’ın yardımıyla elde edilir.” Bu dua da bütün hastalıklar için okunur. Dertlerden kurtulmak için ve murada kavuşmak için beş yüz kere okunur. Evvelinde ve âhirinde yüzer defa salevât-ı şerîfe okuyup dua etmelidir. Hadis-i şerifde buyruldu ki, “Bir hasta, lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü minezzâlimîn 15 Hastalıktan Kurtulmak için Okunacak Dua Arapça 15 Anlamı “Senden başka hak ma’bud yoktur. Seni tenzih ederim. Şüphesiz ki ben zalimlerden oldum“ kırk defa okursa, şehit olarak vefat eder. Şifa bulursa, bütün günahları af olur. Hastalıktan Kurtulmak için Şifa Ayetleri Şifa ayetleri abdestli olarak yazılıp suya konup içilirse hastalıklara şifa olur. “Şifâ Ayetleri” şunlardır Tevbe suresi, on dördüncü ayetinin sonu, Yunus suresi, elli yedinci ayetinin ortası, Nahl suresi, altmış dokuzuncu ayetinin orta kısmı, İsra suresi, seksen ikinci ayetinin baş tarafı, Şü’ara suresinin sekseninci ayeti, Fussilet suresi, kırk dördüncü ayetinin orta yeridir. M. Masum hazretleri buyuruyor ki Ayet-i kerimenin, duanın tesir edebilmesi için, okuyan ve okunan kimsenin buna inanması ve okuyanın Ehl-i sünnet itikadında olması, Allahü teâlânın rızası için okuması, kul hakkından sakınması, haram yememesi ve karşılığında hiçbir ücret istememesi şarttır. Hazret-i Âişe –radıyallahu anha-’dan rivayete göre Nebiyy-i Ekrem –sallallahu aleyhi ve sellem– kendilerine bir hasta getirildiğinde şöyle duâ ederlerdi; Şifa Duası Türkçe Okunuşu “Ezhibil-be’se rabben’nasi eşfi ve enteş’şafi la şifae illa şifauke şifaen la yugadiru sekame” Anlamı “Bu hastalığı gider ey insanların Rabbi! Şifâ ver, çünkü şifâ verici sensin. Senin vereceğin şifâdan başka şifâ yoktur. Öyle şifâ ver ki hiç bir hastalık bırakmasın.” Buhârî, Merdâ, 20; Müslim, Selâm, 46; Ebû Dâvud, Tıbb, 18, 19 Yine Âişe –radıyallahu anha-’dan rivayete göre Nebiyy-i Ekrem –sallallahu aleyhi ve sellem– Efendimiz, kendisine bir hastanın şifâ bulması için duâ talep edildiği zaman Şifa Duası Türkçe Okunuşu “Bismillahi turbetu ardina ve riikatu ba’dina yeşfi sakimuna bi-izni rabbina.” Anlamı “Allah’ın adıyla duâya başlarım. Bizim yerimizin toprağı ve birimizin tükrüğü vesilesiyle Allah’ın izniyle hastamız şifâ bulur.” Buhârî, Tıbb, 38; Müslim, Selâm, 54; Ebû Dâvud, Tıbb, 19 "Önerilen Dualar - Her Hangi Birini Rüyada Görmek yada Haber Almak İçin Dua Okunuşu La tüdrikuhü’l-ebsâr vehüve yüdrikü’l-ebsâr. Ve hüve’l-Latifü’l-Habîr. Anlamı Gözler onu kuşatamaz ama o gözleri kuşatır. çünkü o latif ve habirdir, her şeyi en ince teferruatına kadar bilir ve her şeyden haberdardır. لاَّ تُدْرِكُهُ الأَبْصَارُ وَهُوَ يُدْرِكُ الأَبْصَارَ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ []" hakkında yaptığınız yorumlar da hakeret içeren yada onur kırıcı cümleler olmamalıdır. Lütfen sanata saygı çerçevesinde yorum yapınız. Diğer tüm sözlerde olduğu gibi "Önerilen Dualar - Her Hangi Birini Rüyada Görmek yada Haber Almak İçin Dua Okunuşu La tüdrikuhü’l-ebsâr vehüve yüdrikü’l-ebsâr. Ve hüve’l-Latifü’l-Habîr. Anlamı Gözler onu kuşatamaz ama o gözleri kuşatır. çünkü o latif ve habirdir, her şeyi en ince teferruatına kadar bilir ve her şeyden haberdardır. لاَّ تُدْرِكُهُ الأَبْصَارُ وَهُوَ يُدْرِكُ الأَبْصَارَ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ []" Sözlerine atılan hiçbir hakaret, küfür, argo içeren yorum kabul etmeyecektir. Göstermiş olduğunuz hassasiyetin tüm sözler için geçerli olduğunu unutmayınız.

hastaneden hayırlı haber almak için dua