Apartmankarar defteri yanlış yazılırsa 14 maddede site yönetim defteri! - Emlakkulisi. Almanya'da Kiracı Olmak - Handbook Germany.Ancak benzer bir olay nedeni ile verilen kararda, karar defteri önceki yönetici. Feb 19, Doğrusu karar defterlerine kararların yazılıp imzalanmasıdır.
İşletmedefteri tutulursa onun da her takvim yılının bitmesinden başlayarak bir ay içinde yönetici tarafından notere kapattırılması mecburidir. Ticaret Kanunu'na göre, Tasdiksiz yazılı defterlerin bir geçerliliği yoktur. Değilki defterler Tasdik ettirilerek geçerlilik kazanır.
19Aralık 2013. Apartman yöneticisinin cezai sorumluluğu ile yöneticinin kanunlarla belirlenen maddeler ışığında çalışması gerektiği aksi takdirde cezai yaptırımlarla karşılaşılacağı belirtiliyor. Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında apartman yöneticisinnin cezai sorumlulukları na ilişkin esaslara yer veriliyor. Kanuna
EDEFTER MÜKELLEFLERİ. E-defter uygulamasına geçmiş olan mükelleflerin ise 2019 yılında kullanacakları, defteri kebir ve yevmiye defteri dışındaki defterlerini (envanter ve damga vergisi defteri gibi) 31 Aralık 2018 tarihine kadar tasdik ettirmeleri gerektiğini hatırlatmak isteriz. DEFTER BEYAN SİSTEMİ.
APARTMANKARAR DEFTERİ Ayrıntı Ticaret ve Esnaf sicil tasdiknamesi istenmez. Kat Mülkiyeti Kanununun 32.maddesigereğince, kat malikleri kurulu karar defterinin takvim yılının bitiminden sonraki bir ay (ocak ayı) içerisinde notere kapanış onayının yaptırılması gerekir. Vergi dairesinden potansiyel vergi numarası alınması gerekir.
Şahısfirması için defter tasdik ücreti 2022 yılında ne kadar? Cevap: Bu işlemi kendiniz yapacaksanız defter yaprak sayınıza göre 149 TL ile 531,46 TL arasında bir tutar ödersiniz. Limited şirketi içinde bilanço esası olması durumunda bu
Bg0t7. Esina Site Üyesi Mesajlar 36 Kayıt 03 Oca 2016 1803 Apartman yöneticisinin ceza sorumluluğu Sayın Moderatör/Grup Uyeleri İkisi de kat maliki olan 2015 yılı apartman yoneticisi ve denetcisi hakkında aşağıdaki eylemleri nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Şikayet dilekçemizde suçun niteliği hakkında bildirimde bulunmadık ancak "Hizmet Nedeniyle Guveni Kotuye Kullanma" suçu oluşmamıştır şeklinde kovuşturmaya yer olmadığı şeklinde karar çıktı. Ağır ceza mahkemesine itirazda bulunacağız. Şüphelilerin asağıda belirtilen eylemlerin suç kapsamına alındığı emsal yargıtay kararı arıyorum. Paylasırsaniz sevinirim. Onerileriniz de memnun edecektir. 1 Ocak 2015 tarihli Kat Malikleri Olağan Genel Kurulu’nda apartmanda yapılacak ACİL tamiratlar için aylık aidatlara ilave olarak her kat malikinden EK olarak para tahsil edilmesine karar verilmiştir. Yönetime hem aidat hem de bu EK ödemeleri yaptık. Ancak, yönetici, acil olarak yapılan tamirat bedelini tahsil etmiş olduğu bu paralardan yapmayıp bizlerden ayrıca talep etmiştir. Üstelik, apartmanın ortak yerlerinde yaptırdığı bu acil tamiratın bedelini kendisini ve denetçiyi muaf tutacak sekilde apartmanın tek dairelerinin maliklerinden tahsil etmiştir. Ödeme yapmayan maliklere gonderdiği ve apartmanın duyuru panosuna astigi yazılarla ödeme yapmayanlara haciz tehdidinde bulunmustur. 2 Apartmana ait ortak yerlerde tadilat yapılması için kat maliklerinden 2014 yılında eski yönetici tarafından tahsil edilen nakitler Ocak 2016 da yöneticiye teslim edilmişti. Yönetici, tadilatların yapımı konusunda aldığımız kat malikleri kararını iptal talebiyle dava açan malikerden biriydi. Dava bizler lehine sonuclandi, tadilatların yapılması konusunda aldığımız karar mahkemece onaylandı. Ancak, yönetici tadilatların yapilmasını istemediginden mahkeme kararını ilgili mahkemeden alıp tum kat maliklerine teblig etmedi. Tadilat paraları nezdinde oldugu halde tadilatları yaptırmadı. Bu arada tadilatı yapılmayan ortak atık su borularından atık sular sızdı ve hasar olustu. 3 Mahkeme kararından ve tadilatların yapılması gerektiginden haberdar oldugu halde, olaganüstü bir toplantı duzenledi. Kat maliklerinden bir cogu mahkeme kararından haberdar olmadıgı için bu toplantıda tadilatların yapılmaması ve tadilat avansı odeyen kat maliklerine ödedikleri avansların iade edilmesi kararları alındı. Ancak yönetici bizlere avans iadelerini de yapmadı. Avans iadelerini yapmadığı icin, zaman zaman apartmanın duyuru panosuna yazılar asmak suretiyle tadilatların yapılacağını bildirerek bizleri oyaladı. Yazılarını savcılığa delil olarak sunduk. Sonucta ne tadilatlar yapildi ne de avans iadeleri yapıldı. 4 Kat malikleri Tadilat kararlarının iptali talebiyle açılan davanın vekalet ücretleri apartmanın ortak gelirlerinden karşılanması gerektiği halde yönetici ve denetçi ödemedi. Samimi oldukları diğer birkaç malik de ödemedi. Bu ücretler bizlerin ödediği tadilat paralarından karşılandı. Bu konuyla ilgili yöneticiye ihtarname cekmiştik ve vekalet ücretlerini tüm kat maliklerinden tahsil etmesini istemistik. Fakat ne kendisi ödedi ne de denetçi ve samimi oldugu diğer malikler ödedi. Savcılıga bunu bildirdik. Apartman defterlerinin incelenmesini istedik, ancak defterler incelenmedi. 5 Yönetici, husumet icinde bulunduğu bir komsusuna haksız bir sekilde dava acti Davayı kaybetti. Ancak, dava masrafı ve avukat vekalet ücretini nezdinde bulunan apartmanın ortak paralarından ödedi. Yani bizler ödemiş olduk. Tesekkur ederim. Saygilarimla teoman Global Moderatör Mesajlar 23645 Kayıt 29 Tem 2012 1708 Meslek "Haksızlığa sapıp bütün insanların senin peşinden gelmeleri yerine, adaletli davranıp tek başına kalman daha iyidir." Re Apartman yöneticisinin ceza sorumluluğu Mesaj gönderen teoman » 16 Ara 2016 0914 Esina yazdıSayın Moderatör/Grup Uyeleri İkisi de kat maliki olan 2015 yılı apartman yoneticisi ve denetcisi hakkında aşağıdaki eylemleri nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Şikayet dilekçemizde suçun niteliği hakkında bildirimde bulunmadık ancak "Hizmet Nedeniyle Guveni Kotuye Kullanma" suçu oluşmamıştır şeklinde kovuşturmaya yer olmadığı şeklinde karar çıktı. Ağır ceza mahkemesine itirazda bulunacağız. Şüphelilerin asağıda belirtilen eylemlerin suç kapsamına alındığı emsal yargıtay kararı arıyorum. Paylasırsaniz sevinirim. Onerileriniz de memnun edecektir. 1 Ocak 2015 tarihli Kat Malikleri Olağan Genel Kurulu’nda apartmanda yapılacak ACİL tamiratlar için aylık aidatlara ilave olarak her kat malikinden EK olarak para tahsil edilmesine karar verilmiştir. Yönetime hem aidat hem de bu EK ödemeleri yaptık. Ancak, yönetici, acil olarak yapılan tamirat bedelini tahsil etmiş olduğu bu paralardan yapmayıp bizlerden ayrıca talep etmiştir. Üstelik, apartmanın ortak yerlerinde yaptırdığı bu acil tamiratın bedelini kendisini ve denetçiyi muaf tutacak sekilde apartmanın tek dairelerinin maliklerinden tahsil etmiştir. Ödeme yapmayan maliklere gonderdiği ve apartmanın duyuru panosuna astigi yazılarla ödeme yapmayanlara haciz tehdidinde bulunmustur. 2 Apartmana ait ortak yerlerde tadilat yapılması için kat maliklerinden 2014 yılında eski yönetici tarafından tahsil edilen nakitler Ocak 2016 da yöneticiye teslim edilmişti. Yönetici, tadilatların yapımı konusunda aldığımız kat malikleri kararını iptal talebiyle dava açan malikerden biriydi. Dava bizler lehine sonuclandi, tadilatların yapılması konusunda aldığımız karar mahkemece onaylandı. Ancak, yönetici tadilatların yapilmasını istemediginden mahkeme kararını ilgili mahkemeden alıp tum kat maliklerine teblig etmedi. Tadilat paraları nezdinde oldugu halde tadilatları yaptırmadı. Bu arada tadilatı yapılmayan ortak atık su borularından atık sular sızdı ve hasar olustu. 3 Mahkeme kararından ve tadilatların yapılması gerektiginden haberdar oldugu halde, olaganüstü bir toplantı duzenledi. Kat maliklerinden bir coğu mahkeme kararından haberdar olmadıgı için bu toplantıda tadilatların yapılmaması ve tadilat avansı odeyen kat maliklerine ödedikleri avansların iade edilmesi kararları alındı. Ancak yönetici bizlere avans iadelerini de yapmadı. Avans iadelerini yapmadığı icin, zaman zaman apartmanın duyuru panosuna yazılar asmak suretiyle tadilatların yapılacağını bildirerek bizleri oyaladı. Yazılarını savcılığa delil olarak sunduk. Sonucta ne tadilatlar yapildi ne de avans iadeleri yapıldı. 4 Kat malikleri Tadilat kararlarının iptali talebiyle açılan davanın vekalet ücretleri apartmanın ortak gelirlerinden karşılanması gerektiği halde yönetici ve denetçi ödemedi. Samimi oldukları diğer birkaç malik de ödemedi. Bu ücretler bizlerin ödediği tadilat paralarından karşılandı. Bu konuyla ilgili yöneticiye ihtarname cekmiştik ve vekalet ücretlerini tüm kat maliklerinden tahsil etmesini istemistik. Fakat ne kendisi ödedi ne de denetçi ve samimi oldugu diğer malikler ödedi. Savcılıga bunu bildirdik. Apartman defterlerinin incelenmesini istedik, ancak defterler incelenmedi. 5 Yönetici, husumet icinde bulunduğu bir komsusuna haksız bir sekilde dava acti Davayı kaybetti. Ancak, dava masrafı ve avukat vekalet ücretini nezdinde bulunan apartmanın ortak paralarından ödedi. Yani bizler ödemiş olduk. Tesekkur ederim. Saygilarimla Yukarıda izah etmiş olduğunuz olaylar karşısında C. savcılığının konuya hukuki mesele boyutundan bakıp takipsizlik kararı vermesine bir anlam veremedim. Kararı Sulh Ceza Hakimliğine süresi içerisinde itiraz ede bilir ve soruşturmanın genişletilmesi talebinde buluna bilirsiniz. Benim görüşüm burada güveni Kötüye Kullanma Suçunun Oluştuğu kanaatindeyim. KARAR ... 46&t=77571 Tartışılan forum. ... 84&start=0 HAYATTA KÜÇÜMSEME HİÇBİR KİMSEYİ NOKTA DA KÜÇÜKTÜR AMA BİTİRİR CÜMLEYİ. Esina Site Üyesi Mesajlar 36 Kayıt 03 Oca 2016 1803 Re Apartman yöneticisinin ceza sorumluluğu Mesaj gönderen Esina » 19 Ara 2016 1212 Yanitiniz icin cok tesekkur ederim. Sormak istedigim iki konu var, yanitlarsaniz memnun olacagim. 1 Yöneticiye 2015 Ocak ayında tadilatlar icin TL avans ödemistim. Diger kat maliklerinin ödediği paralarla birlikte yöneticiye TL nin üzerinde para teslim edildi. Yönetici tadilatlarin yapilmasını istemediginden bu parayı apartmanla ilgili ortak yerlerde ancak kendisinin, yönetici yardımcısının ve denetcinin ihtiyacı olan tamirat vs işlere harcadi. Husumet icinde bulunduğu bir komsusuna haksız bir sekilde dava acti, yargılama ve avukat vekalet ücretini bu paradan ödedi. Kalan parayı 2016 yöneticisine devretti. 2016 yöneticisi de elinde kalan parayla acil olmayan badana vs işlere bu parayı harcadi. Savcılığa parayı buralara harcadığı konusunda ifade vermiş. Savcılık da parayı zimmetine gecirmedigi için takipsizlik kararı verdi. Yöneticinin eylemlerinin güveni kötüye kullanma suçu olusturdugu konusunda emsal yargıtay kararı varsa paylaşır mısınız ? Sulh Ceza Hakimliğini nasil ikna edebilirim ? Itiraz süremin dolmasına 3 gun kaldı. Acil durumdayim. 2 Ayrıca, yönetici, aşağıdaki eylemi nedeniyle TCK 123 kapsamında Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma sucunu işlemis sayılmaz mi ? Ocak 2015 tarihli Kat Malikleri Olağan Genel Kurulu’nda apartmanda yapılacak ACİL tamiratlar için aylık aidatlara ilave olarak her kat malikinden EK olarak para tahsil edilmesine karar verilmişti. Yönetime hem aidat hem de bu EK ödemeleri yaptık. Ancak, yönetici, acil olarak yapılan tamirat bedelini tahsil etmiş olduğu bu paralardan yapmayıp bizlerden ayrıca talep etmişti. Şahsıma ve ödeme yapmayan maliklere gonderdiği yazı ve apartmanın duyuru panosuna astigi yazılarla bizlere bir kaç kez haciz tehdidinde bulunmustur. Bu tehditleri belgeleyen delilleri savcılığa sunmustuk. Yanitinizi icin tesekkur ederim. Saygilarimla Esina Site Üyesi Mesajlar 36 Kayıt 03 Oca 2016 1803 Re Apartman yöneticisinin ceza sorumluluğu Mesaj gönderen Esina » 16 Oca 2017 1249 Sayın Admin Yukarıda bahsettiğim konu ile ilgili önemli bir sorunumuz daha var. Goruslerinizi paylasirsanız cok memnun olacagim. TCK'nın 167/1 Maddesi ile ilgili bir sorum olacak. Suç isnadı/iftira suçunun HUKUK DAVASI AÇMAK SURETİYLE YAPILMASI TCK 167/1 kapsamında değil midir. Olaylar aşağıda sunulmuştur. Yorumlarınızı rica ediyorum. Apartmana yapılacak tadilatlarla ilgili kat malikleri kararları yönetici olduğum 2014 yılında yapılan kat malikleri kurulunda alınmıştı. Bahsettiğim yönetici ve 4 kat maliki tadilatlarla ilgili alınan genel kurul kararlarının iptali için KMK'nın 38ci Maddesi"Kat malikleri kurulu, ada temsilciler kurulu veya toplu yapı temsilciler kurulu kararlarının iptaline ilişkin davalar, kat maliklerini temsilen yöneticiye, toplu yapılarda ise ada temsilciler kurulu veya toplu yapı temsilciler kurulunca seçilen yöneticiye husumet yöneltilmesi suretiyle açılabilir" ne istinaden davayı şahsım adına açmışlardı. Ben de KMK nın "Kurul kararının iptali halinde bu konudaki yargılama giderleri ortak giderlerden karşılanır" Maddesi ne istinaden dava ve avukat vekalet ücretlerini apartmanın ortak giderlerinden karşılamıştım. Bu kez yönetici ve davayı açan diğer malikler, olaganüstü bir kat malikleri toplantısı düzenleyerek ortak giderlerden ödediğim dava ve vekalet ücretlerini şahsımdan tahsil etmek üzere aleyhime hukuk davası açmak üzere karar aldılar ve bu kararı alrıken üzerime suç sayılan bir eylem isnat ettiler. Ortak giderlerden ödediğim dava masrafı ve vekalet ücretlerinin şahsıma ait bir dava ile ilgili olduğunu iddia ettiler ve bu iddiayı karar defterinde kayıt altına alarak kararı tüm kat maliklerine tebliğ ettiler. Amaçları yapılacak tadilatlar için benim yönetici olarak tahsilat yapmamı engellemekti. Üzerime isnat edilen bu suçu dolayısıyla aleyhime dava açmak üzere aldıkları genel kurul kararını iptal ettirmek üzere malikler aleyhine dava açtık ve dava lehimize sonuçlandı. Aldıkları karar mahkeme tarafından iptal edildi. Bu konuyla ilgili kat malikleri GIYABIMDA HAKARET SUÇU'NU işlemiş olmuyorlar mı ? Malikler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundum ancak suç TCK nin 167/1 maddesine uymaması nedeniyle takipsizlik kararı aldı. Kat malikleri kararı şahsım aleyhine dava açmak üzere alındığı ve yöneticiye yetki bu şekilde verildiği halde, yönetici kat maliklerinden yeni bir yetki almadan bu kez annem aleyhine yeni bir hukuk davası açtı. Annemin kat maliklerinden yönetici sıfatıyla para tahsil ettiğini, tahsil ettiği bu paralarla şahsına ait dava ile ilgili avukat vekalet ücreti ödediğini iddia etti. Yönetici aynı suçu bu kez annem üzerine isnat etmiş oldu. Bu davayı da biz kazandık. Dava KESIN olarak reddedildi. Yönetici temyize dahi gidemedi. Kat maliklerinden yetki almadan açtığı bu davanın masraflarını yönetici apartmanın ortak digerlerinden karşıladı. Yani, bizim üzerimize isnat ettiği suçu kendisi işledi. Bu kez annem de yönetici hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Yöneticinin, işlememiş olduğu bir suç isnadında bulunmak suretiyle aleyhine dava açtığını üstelik bunu kat maliklerinden yetki almadan ve dava masraflarını apartmanın ortak gelirlerinden karşılamak suretiyle yaptıgını bildirdi. Ancak, annemim şikayeti de TCK nin 167/1 maddesine uymaması nedeniyle yine takipsizlik kararı aldı. TAKİPSİZLİK KARARINA İTİRAZ SÜREMİZ BİTMEK ÜZERE. AVUKATIMIZ AGIR GRİP NEDENİYLE YARDIMCI OLAMADI. BU NEDENLE YORUMLARINIZ ÖNEM TASİYOR. Tesekkur ederim. Saygilarimla Admin Site Yöneticisi Mesajlar 29604 Kayıt 22 Mar 2012 1208 Meslek Hukukçu İletişim Re Apartman yöneticisinin ceza sorumluluğu Mesaj gönderen Admin » 16 Oca 2017 1821 YARGITAY 16. Ceza Dairesi 2016/1460 E. 2016/5597 K. Mahkemesi Asliye Ceza Mahkemesi Suç İftira Hüküm Sanık ... hakkında; TCK'nın 267/1, 43, 53, 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet Sanık ... hakkında; TCK'nın 267/1, 43, 62, 51, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü 1-İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi gerektiği, somut olayda; sanıkların aşamalarda değişmeyen savunmalarının maddi vakalara dayandığı, eylemlerinin anayasal şikayet hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve iddialarının ispat edilememiş olmasının sanıkların iftira suçunu işlediğinin kanıtı sayılamayacağı gözetilmeden unsurları itibariyle oluşmayan iftira suçundan beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi, 2-Kabul ve uygulamaya göre de, a-Suç tarihinin “ yerine “ yazılması, b-TCK'nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. iptal kararının gözetilmesi lüzumu, c-Alt sınırdan belirlenen temel cezada zincirleme suç hükümleri gereğince yapılan artırım neticesinde 1 yıl 3 ay hapis cezası yerine 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle sanık ... hakkında fazla ceza tayini, d-5237 sayılı TCK’nın 51. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mahkemece bir deneme süresinin belirlenmesi zorunlu olup, bu sürenin belirlenmemesi veya eksik belirlenmesinin, aleyhe bozma yasağı kapsamında değerlendirilemeyeceği ve denetim süresinin mahkum olunan hapis cezası süresinden az olamayacak şekilde belirlenmesi gerektiği gözetilmeden sonuç olarak 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası verilen sanık ... hakkında 1 yıl denetim süresine hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..., sanık ... müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, tarihinde oybirliğiyle karar verildi. İlkemiz, hukukun adaletli dağıtılabilmesi için yargı kararlarının paylaşımına daha çok önem vermektir. sitesi, paylaşılan kararların yargısal faaliyetlerde kullanılmasında herhangi bir hak ve sorumluluk kabul etmemektedir. Admin Site Yöneticisi Mesajlar 29604 Kayıt 22 Mar 2012 1208 Meslek Hukukçu İletişim Re Apartman yöneticisinin ceza sorumluluğu Mesaj gönderen Admin » 16 Oca 2017 1822 YARGITAY 16. Ceza Dairesi 2016/884 E. 2016/3657 K. Mahkemesi Asliye Ceza Mahkemesi Suç İftira Hüküm TCK 267/1, 43, 62. maddeleri uyarınca mahkumiyet Her iki sanık hakkında Dosya incelenerek gereği düşünüldü 1-Sanıkların yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, somut olayda; dinlenen tanık beyanları ve dosya kapsamına göre somut olaylara dayanan iddiaların suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak biçiminde olmayıp anayasal şikayet hakkı kapsamında kaldığından atılı iftira suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden sanıkların beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi, 2-Kabul ve uygulamaya göre de; Anayasa Mahkemesinin tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK'nın 53. maddesinin uygulanması yönünden gözetilmesi lüzumu, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, tarihinde oybirliğiyle karar verildi. İlkemiz, hukukun adaletli dağıtılabilmesi için yargı kararlarının paylaşımına daha çok önem vermektir. sitesi, paylaşılan kararların yargısal faaliyetlerde kullanılmasında herhangi bir hak ve sorumluluk kabul etmemektedir. Esina Site Üyesi Mesajlar 36 Kayıt 03 Oca 2016 1803 Re Apartman yöneticisinin ceza sorumluluğu Mesaj gönderen Esina » 16 Oca 2017 1854 Sayın Admin Yargıtay içtihatleri için tesekkur ederim. Sizin fikirlerinizi rica ettiğim nokta şudur. İctihatta " İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, bir kişi hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılması..." şartı bulunmakta. Şarta göre ; Hukuk davası açmak suretiyle mahkemeye verilen dilekçelerdeki iftira mahiyetindeki beyanlar iftira kapsamına girmiyor. Ceza mahkemelerinde açılmış bir kovuşturma şartı aranıyor. Dogru mudur ? Teyid ederseniz memnun olacagim. Tesekkur ederim. Saygilarimla Admin Site Yöneticisi Mesajlar 29604 Kayıt 22 Mar 2012 1208 Meslek Hukukçu İletişim Re Apartman yöneticisinin ceza sorumluluğu Mesaj gönderen Admin » 16 Oca 2017 2133 Doğrudur, iftira atmak isteyen kolluk makamlarına ya da savcılığa müracaat eder, hukuk davası açmayı tercih etmesi bir hakkı olduğunu iddia etmesi ve bunu ispata çalışmasıdır. İftira suçunun yasal unsurlarından olan "ihbar ve şikayette bulunarak" şartı gerçekleşmemiştir. İlkemiz, hukukun adaletli dağıtılabilmesi için yargı kararlarının paylaşımına daha çok önem vermektir. sitesi, paylaşılan kararların yargısal faaliyetlerde kullanılmasında herhangi bir hak ve sorumluluk kabul etmemektedir. Esina Site Üyesi Mesajlar 36 Kayıt 03 Oca 2016 1803 Re Apartman yöneticisinin ceza sorumluluğu Mesaj gönderen Esina » 16 Oca 2017 2259 Cok tesekkur ederim, sayin Admin Yöneticinin, kat malikleri kararı olmadan anneme açtığı bu davanın dava masrafları ve avukat vekalet ücretlerini apartmanın ortak giderlerinden ödemesi hizmet sebebiyle emniyeti suistimal suçuna girmez mi ? Bu konuyu savcılığa bildirdiğimiz halde hic bir inceleme yapilmadi. Şüphelinin ifadesi dahi alınmadi. Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2003/9372 sayılı 2004/77237 Karar içtihadinda yöneticinin maliklerden topladığı paraları yerinde harcamamaması suç olarak görülüyor. Bu durumda yönetici bu davayı yetkisiz açmakla ve masrafları kat maliklerinden tahsil etmekle suç işlemiş olmuyor mu ? AYRICA, daha önce belirtigim gibi, bu davayı açma kararını kat malikleri olağanüstü genel kurulda benim üzerime almışlardı. Kararı alan 9 kat maliki ve toplantı tutanağı yönetici tarafından tüm kat maliklerine gönderildi. Tüm kat malikleri nezdindeki itibarım zedelendi. Bu nedenle, şüphelilerin fiili gıyapta hakarete girmez mi ? Anayasa Mahkemesi'nin 206/136 Esas tarih ve 2008/3 Karar kararı bu suçla ilgili. Cok fazla sordum, ozur dilerim. Bu konularda da yorumunuzu gonderirseniz memnun olacagim. Tesekkur ederim Saygilar Admin Site Yöneticisi Mesajlar 29604 Kayıt 22 Mar 2012 1208 Meslek Hukukçu İletişim Re Apartman yöneticisinin ceza sorumluluğu Mesaj gönderen Admin » 16 Oca 2017 2313 Yönetici size karşı apartman yönetimiyle ilgili bir dava açtıysa bu davanın yargılama giderlerini ve vekalet ücretini ortak giderlerden karşılaması kadar doğal bir şey olamaz. Apartman yönetimiyle ilgili bir dava açıp giderleri cebinden karşılamasını beklemek doğru olmaz diye düşünüyorum. İlkemiz, hukukun adaletli dağıtılabilmesi için yargı kararlarının paylaşımına daha çok önem vermektir. sitesi, paylaşılan kararların yargısal faaliyetlerde kullanılmasında herhangi bir hak ve sorumluluk kabul etmemektedir. 0 Cevaplar 1220 Görüntüleme Son mesaj gönderen Admin 05 Kas 2021 0025 0 Cevaplar 1455 Görüntüleme Son mesaj gönderen Admin 05 Kas 2021 0041 0 Cevaplar 531 Görüntüleme Son mesaj gönderen bilmiyordu 19 Eki 2021 0952
HANGİ SUÇUN CEZASI DAHA AĞIRDIR; YASAL DEFTERLERİ TASDİK ETTİRMEMEK Mİ YOKSA İBRAZ ETMEMEK Mİ? YazarTunahanSOYLU* E- Yaklaşım / Temmuz 2009 / Sayı 199 I- GİRİŞ Vergilendirmeye ilişkin usul ve esaslar 213 sayılı VUK’ta düzenlenmiştir. Bu Yasa’da bir çok konuya yer verilmiş olup, Yasa’nın 3. maddesinde vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin, yemin hariç her türlü delil ile ispatlanabileceği belirtilmekle beraber, yasa koyucu bazı delil vasıtalarını kendisi belirtmiştir. Bunlardan en önemlisi de yasal defterlerdir. Biz de makalemizde yasal defterlerin tasdiki ve ibrazına ilişkin konuları irdeleyeceğiz. II- TUTULMASI MECBURİ OLAN YASAL DEFTERLER Vergi Usul Kanunu’nun 172. maddesinde belirtilen; ticaret ve sanat erbabına, ticaret şirketlerine, iktisadi kamu müesseselerine, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmelere, serbest meslek erbabına ve çiftçilere, aynı Kanun’un 171. maddesindeki; mükellefin vergi ile ilgili servet, sermaye ve hesap durumunu tespit etmek, vergi ile ilgili faaliyet ve hesap neticelerini tespit etmek, vergi ile ilgili muameleleri belli etmek, mükellefin vergi karşısındaki durumunu hesap üzerinden kontrol etmek ve incelemek, mükellefin hesap ve kayıtlarının yardımıyla üçüncü şahısların vergi karşısındaki durumlarını emanet mahiyetindeki değerler dahil kontrol etmek ve incelemek, maksatlarını sağlayacak şekilde defter tutmaları mecburiyeti getirilmiştir. Mükelleflerce tutulması zorunlu olan defterler mükellef gruplarına göre ayrılmakta olup, işletme esasına göre tutulacak defterler ve bilanço esasına göre tutulacak defterler olarak ayrılmaktadır. Yasa’nın 193. maddesinde işletme hesabı esasında “işletme defteri”nin, 182. maddesinde de bilanço esasında; “yevmiye defteri”, “defter-i kebir” ve “envanter defteri”nin tutulması gerektiği belirtilmiştir. Belirtmiş olduğumuz bu defterler bütün mükellefler tarafından tutulması gereken defterlerdir. Bununla birlikte I. sınıf tüccarlardan devamlı olarak imalat ile uğraşanların, yukarıda belirttiğimiz defterlerden başka ayrıca “imalat defteri” tutmaları gerekmektedir VUK, md. 197. Yasa’nın takip eden maddelerinde de diğer özellik arz eden işlerle uğraşan mükelleflerin ilave defter tutmak zorunda oldukları belirtilmiştir. III- TASDİKE TABİ OLAN DEFTERLER Makalemizin önceki bölümünde yasa koyucunun tutulmasını mecburi kıldığı defterleri, yasa maddelerini de belirterek açıklamaya çalıştık. Yasa koyucu tutulmasını zorunlu kıldığı defterlerin tamamı için önceden noterlere tasdik ettirme mecburiyeti getirmemiş sadece bir kısmı için tasdik mecburiyeti getirmiştir. Tasdike tabi olan defterler de Yasa’nın 220. maddesinde; Yevmiye ve envanter defterleri; İşletme defteri; Çiftçi işletme defteri; İmalat ve İstihsal Vergisi defterleri; Basit İstihsal Vergisi defteri dahil Nakliyat Vergisi defteri; Yabancı nakliyat kurumlarının hasılat defteri; Serbest meslek kazanç defteri; olarak belirtilmiştir. Dolayısıyla tutulması mecburi olduğu halde burada sayılmayan defterlerin noterlerce tasdik edilmesi zorunlu değildir. Ancak, bu kanunla cevaz verilen hallerde yukarıda yazılı olanların yerine kullanılacak olan defterlerin de tasdik ettirilmesi gerekmektedir. IV- YASAL DEFTERLERİ TASDİK ETTİRMEMENİN MÜEYYİDELERİ Makalemizin önceki bölümünde açıkladığımız üzere; tutulması zorunlu olan defterlerin bir kısmının noterlere tasdik ettirilmesi mecburidir. Bu defterlerin ne zaman tasdik ettirileceği de VUK’un 221. maddesinde; Öteden beri işe devam etmekte olanlar defterin kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda, Hesap dönemleri Maliye Bakanlığı tarafından tespit edilenler, defterin kullanılacağı hesap döneminden önce gelen son ayda, Yeniden işe başlayanlar, sınıf değiştirenler ve yeni bir mükellefiyete girenler işe başlama, sınıf değiştirme ve yeni mükellefiyete girme tarihinden önce; vergi muafiyeti kalkanlar, muaflıktan çıkma tarihinden başlayarak on gün içinde, Tasdike tabi defterlerin dolması dolayısıyla veya sair sebeplerle yıl içinde yeni defter kullanmaya mecbur olanlar bunları kullanmaya başlamadan önce şeklinde açıklanmıştır. Yasal defterlerini yukarıda yaptığımız açıklamalar çerçevesinde tasdik ettirmeyen mükellefler bir kısım yaptırımlarla karşılaşacaklardır. Bu yaptırımlardan ilki usulsüzlük cezasıdır. VUK’un 352. maddesinde usulsüzlük fiilleri belirtilmiş olup, tasdiki mecburi olan defterlerden herhangi birinin tasdik muamelesinin, süresinin sonundan başlayarak bir ay içinde yaptırılmış olması; II. derece usulsüzlük fiili olarak belirtilmekle beraber, bir ay geçtikten sonra yaptırılması ise I. derece usulsüzlük fiili olarak belirtilmiştir. Daha da önemlisi kanuni sürenin sonundan başlayarak 1 ay geçtikten sonra tasdik ettirilen defterler hiç tasdik ettirilmemiş sayılmaktadır. Öte yandan VUK’un 352. maddesinde “Usulsüzlük fiili re’sen takdiri gerektirirse, bağlı cetvelde yazılı cezalar iki kat olarak kesilir” denilerek usulsüzlük fiillerinin re’sen takdiri de gerektirmesi halinde iki kat olarak uygulanması gerektiği hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle defterlerini tasdik ettirmeyen mükellefler hakkında uygulanacak I. derece usulsüzlük cezalarının iki kat olarak kesilmesi gerekmektedir. Örnek vermek gerekirse; öteden beri işe devam eden bir mükellefin, takip eden yıl kullanacağı yevmiye defterini en geç 31 Aralık tarihine kadar tasdik ettirmesi gerekmektedir. Bu tarihe kadar tasdik ettirmeyip 31 Ocak tarihine kadar tasdik ettirirse kendisine II. derece usulsüzlük cezası kesilecek ve defterleri tasdik edilmiş sayılacaktır. Ancak 31 Ocak’tan sonra tasdik ettirmesi durumunda ise hiç tasdik ettirmemiş sayılacak olup, hiç tasdik ettirmeyen mükelleflerin tabi olduğu cezai yaptırımlarla karşılaşacaktır. Tasdike tabi defterlerini yukarıda belirtilen sürelerde tasdik ettirmeyen mükelleflerin karşılaşacakları ikinci yaptırım re’sen vergi tarhiyatına muhatap olmalarıdır. Nitekim VUK’un 30/3. maddesinde defterlerin tasdik ettirilmemiş olması re’sen takdir sebebi olarak sayılmıştır. Ancak hemen belirtmeliyiz ki; yasal süresinden itibaren bir ay içinde tasdik ettirilen defterler tasdik edilmiş sayılırken, bir aydan sonra tasdik ettirilenler hiç tasdik ettirilmemiş sayılmaktadır. Yasal defterlerini zamanında tasdik ettirmeyen mükelleflerin karşılaşacakları üçüncü yaptırım ise; KDV indirimlerinin reddedilmesidir. Çünkü yasal süresinden itibaren bir aydan sonra tasdik ettirilen defterler hiç tasdik ettirilmemiş sayılmaktadır. Dolayısıyla tasdik edilmemiş defterlerdeki KDV indirimlerinin kabul edilmesi mümkün değildir. Zira Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1 numaralı bendinde, “Mükellefler, yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisi’nden, bu Kanun’da aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak aşağıdaki vergileri indirebilirler” denilmiş, aynı bendin, a alt bendinde ise “Kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen Katma Değer Vergisi” denilerek de indirim yapma şartlarından bir tanesi belirtilmiştir. Yine Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 3 numaralı bendinde de, “İndirim hakkı vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilir” denilerek vergi indiriminin şartlarından biri daha sayılmıştır. Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 34. maddesinin 1 numaralı bendinde, “Yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait Katma Değer Vergisi, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirebilirler” denilmek suretiyle yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılabilmesi için faturada gösterilmesi ve kanuni defterlere kaydedilme şartı getirilmiştir. Öte yandan Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 54. maddesinde, kayıt nizamı ile ilgili olarak, mükelleflerin tutulması mecburi defter kayıtlarını bu verginin hesaplanmasına ve kontrolüne imkan verecek şekilde düzenlemeleri ve bu kayıtlarda, - Vergi konusu işlemlerin mahiyeti, vergisiz tutarları, hesaplanan vergi, indirilebilir vergi miktarlarını, - Vergiden istisna edilen işlemlerin, indirim hakkı tanınan ve tanınmayanlara göre ayrımı ile hesaplanan indirilebilir vergi miktarını, - İndirim konusu yapılamayacak işlemlerin niteliği ve bu işlemlerle ilgili vergi miktarlarını, - Matrah ve indirim miktarlarındaki değişmelerle, ödenen, terkin edilen ve iade olunan vergileri, ayrıca göstermeleri mecburiyeti getirilmiştir. Yasal defterlerini tasdik ettirmeyen mükellefler için mevzuattaki düzenlemeler ve vergi idaresinin uygulamasına göre KDV indirimlerinin kabul edilmesi mümkün değildir. Ancak defter-i kebir ve envanter defterinin tasdik edilmemiş olması KDV indirimini olumsuz etki yapmamaktadır. Ancak Danıştay’ca verilen bir kararda[1] özetle, “Defterlerde noter tasdikinin olmamasının KDV indirim hakkını ortadan kaldırmayacağı, bu defterlere kaydedilen belgelerde gösterilen KDV’nin indiriminin kabul edilmesi gerektiği” belirtilmektedir. Öte yandan Maliye Bakanlığı’nca verilen bir özelgede[2] özetle, “Tasdiksiz de olsa kanuni defterlere ilgili takvim yılı içinde kaydedilen alış belgelerinde gösterilen KDV’nin ödendiğinin ve bu verginin satıcı tarafından beyan edildiğinin inceleme ile tespit edilmiş olması şartlarıyla, bu belgelerde gösterilen KDV’nin indiriminin kabul edilebileceği” belirtilmektedir. Yasal defterlerini zamanında tasdik ettirmeyen mükelleflerin karşılaşacakları dördüncü yaptırım ise; sahibi lehine delil olabilme özelliğini zedelemesidir. Nitekim ticari ihtilaflarda mahkemeler çoğu zaman yasal defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırmaktadırlar. Tasdiki yaptırılmayan defterler mahkemelerce delil olarak kabul edilmeyeceklerdir. V- YASAL DEFTERLERİ İBRAZ ETMEMENİN MÜEYYİDELERİ Vergi mükelleflerine vergi kanunları ile birtakım sorumluluk ve haklar verilmiştir. Önemli sorumluluklarından bir tanesi de defter tutma mecburiyetidir. İşletme ile ilgili yapılan tüm mali işlemlerin yasal defterlere intikal ettirilmesi ve ilgili kişi ve kurumlara gerektiğinde ibraz edilmesi zorunludur. Vergi Usul Kanunu’na göre tutulması gereken yasal defterlerin ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza edilmesi ve istenildiğinde vergi inceleme elemanlarına ibraz edilmesi gerekir. Kimi mükellefler yasal defter ve belgelerini inceleme elemanlarına ibraz etmeyerek daha kazançlı çıkacaklarını ummaktadırlar. Halbuki durum hiç sanıldığı gibi değil. Vergi kanunlarımıza göre yasal defter ve belgelerin ibraz edilmemesinin çok ağır müeyyideleri vardır. Bunlardan birincisi; mükelleflerin re’sen vergi tarhiyatına muhatap olmalarıdır. Nitekim VUK’un 30/3. maddesinde defterlerin vergi inceleme yetkisi olanlara ibraz edilmemesi re’sen takdir sebebi olarak sayılmıştır. Yasal defterlerini ibraz etmeyen mükelleflerin karşılaşacakları ikinci yaptırım ise; KDV indirimlerinin reddedilmesidir. Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 34. maddesinde alış belgelerinde yer alan KDV’lerin indirim konusu yapılabilmesi için yasal defterlere kaydedilmesi şartı aranmaktadır. Yasal defterlere kaydedilmeyen KDV’ler indirim konusu yapılamaz. Dolayısıyla defterler incelemeye ibraz edilmediğinden indirim konusu yapılan KDV’lerin yasal defterlere kaydedilip kaydedilmediği görülmediğinden indirim konusu yapılan tüm KDV’lerin reddi söz konusu olmaktadır. Bunun sonucunda mükellefler büyük KDV tarhiyatları ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Yasal defterlerini ibraz etmeyen mükelleflerin karşılaşacakları üçüncü yaptırım ise; hapis cezası istemiyle yargılanmalarıdır. Nitekim Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde varlığı noter tasdik kayıtları ile veya sair suretlerle tespit edilen yasal defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasını gerektiriyor. Yasal defterlerini ibraz etmeyen mükelleflerin karşılaşacakları dördüncü yaptırım ise; ibraz etmeme nedeniyle VUK’un 30/3. maddesine göre yapılacak re’sen tarhiyatlar için VUK’un 341 ve 344. maddesine göre kesilecek cezalar 3 kat olarak uygulanacaktır. Halbuki mükellef defter ve belgelerini ibraz etseydi re’sen tarh edilecek vergiler için kesilecek cezalar 1 kat olarak kesilecekti. Yasal defterlerini ibraz etmeyen mükelleflerin karşılaşacakları beşinci yaptırım ise; VUK’ta belirtilen uzlaşma hükümlerinden faydalanamamak şeklinde olacaktır. Nitekim VUK’un ek 1. maddesi ile ek 11. maddesinde; VUK’un 359. maddesine dayanarak kesilen vergi ziyaı cezaları için gerek tarhiyat öncesi gerekse de tarhiyat sonrası uzlaşma hükümlerinden yararlanamayacakları belirtilmiştir. VI- DEĞERLENDİRME VE SONUÇ Yasal defterlerin tasdik ettirilmemesi ile ibraz edilmemesi fiillerini irdelediğimiz makalemizde mükelleflerin karşı karşıya kalacakları yaptırımları ortaya koymaya çalıştık. Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; gerek yasal defterleri tasdik ettirmemenin gerekse de yasal defterleri ibraz etmemenin ağır müeyyideleri olmakla beraber, yasal defterleri ibraz etmemenin müeyyidelerinin daha ağır olduğu görülmektedir. Şöyle ki; mükellefler yasal defterleri hiç tasdik ettirmemeleri ya da ibraz etmemeleri durumunda benzer cezalara muhatap olmaktadırlar. Ancak ibraz etmeme durumunda ilave olarak hapis cezası ile cezalandırılmakta ve uzlaşma hükümlerinden yararlanamamaktadırlar. Netice olarak ibraz etmemenin cezası tasdik ettirmemeye göre daha ağır olmaktadır. Bu cezalandırma yönteminde ağır suça ağır ceza ilkesine uyulmadığı görülmektedir. Bize göre yasal defterleri hiç tasdik ettirmemek yasal defterleri ibraz etmemekten daha hafif bir suç olmamalıdır. Zira mükellefiyetle ilgili bir ödevi eksik yapmanın, hiç yapmamaktan daha ağır cezalandırılması adil bir cezalandırma olmayacaktır. - * Vergi Denetmeni [1]Dn. 1. D.’nin, tarih ve E 1996/77, 1996/686 sayılı kararı [2]MB.’nin, tarih ve 3998 sayılı özelgesi
Apartman yönetimi defter tutmama cezası var mı? Apartman yönetimi defter tutmama cezası nedir? İşte Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında yer alan apartman yöneticisine uygulanacak ceza hükmü...Apartman yönetimi defter tutmama cezası var mı?Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında apartman yöneticisinin yerine getirmek ile yükümlü olduğu sorumluluklarına ve bu sorumlulukların yerine getirilmemesi durumunda yöneticiye verilecek cezalar göre, Yönetici, kat malikleri kurulunun kararlarını protokolleri, yapılan ihtar ve tebligatın özetini ve tarihlerini ve bütün giderleri, 32 nci maddede sözü geçen deftere tarih sırası ile yazmaya ve bu defteri ve giderlerin belgeleriyle diğer bütün belgeleri bir dosyada saklamaya mecbur zorunluluğunu yerine getirmeyen yöneticilere kanunun 33. maddesinde belirtilen idari para cezası yönetimi defter tutmama cezası nedir?Madde 33 – Kat malikleri kurulunca verilen kararlar aleyhine, kurul toplantısına katılan ancak 32 nci madde hükmü gereğince aykırı oy kullanan her kat maliki karar tarihinden başlayarak bir ay içinde, toplantıya katılmayan her kat maliki kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her halde karar tarihinden başlayarak altı ay içinde anagayrimenkulün bulunduğu yerdeki sulh mahkemesine iptal davası açabilir; kat malikleri kurulu kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlarda süre koşulu aranmaz. Kat maliklerinden birinin yahut onun katından kira akdine, oturma hakkına veya başka bir sebebe dayanarak devamlı surette faydalanan kimsenin, borç ve yükümlerini yerine getirmemesi yüzünden zarar gören kat maliki veya kat malikleri, anagayrimenkulün bulunduğu yerin sulh mahkemesine başvurarak hâkimin müdahalesini isteyebilir. Hakim, ilgilileri dinledikten sonra, bu kanuna ve yönetim planına ve bunlarda bir hüküm yoksa, genel hükümlere ve hakkaniyet kaidelerine göre derhal kararını verir ve bunun, tesbit edeceği kısa bir süre içinde yerine getirilmesi lüzumunu ilgiliye tefhim veya tebliğ eder. Değişik üçüncü fıkra 14/11/2007-5711/17 md. Tespit edilen süre içinde hâkimin kararını yerine getirmeyenlere, aynı mahkemece, ikiyüz elli Türk Lirasından ikibin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. 25 inci madde hükmü saklıdır.
Apartman karar defteri, Kat Mülkiyeti Kanunu tarafından belirtildiği gibi yılda bir kereden az olmamak üzere gerçekleştirilen apartman kurulu toplantılarında alınan tüm kararların yazıldığı defterdir. Güncelleme 2019-10-08 145558 Apartman karar defteri olarak herhangi bir defter kullanılamamakta; sadece noter onaylı olan defterler kullanılabilmektedir. Apartmanda alınacak kararlar yapılan ve yapılacak işler gelir ve giderlerin kayıtlarının apartman karar defterinde tutulması gerekiyor. Bu defter için noterden tasdik almak gerekiyor. Tasdikli deftere, toplantılar ile ilgili detaylar ve alınan kararlar yazılıyor. Apartman karar defterine yapılan bir sonraki toplantılarda alınan kararların kaydedilmesi sonucunda, apartman karar defteri ara tasdiki almakta yarar oluyor. Böylece, defterde alınan kararlar resmi ortamda kaydedilmiş oluyor. Apartman karar defteri tutulmazsa ne olur? Bu zorunluluğunu yerine getirmeyen yöneticilere kanunun 33. maddesinde belirtilen idari para cezası uygulanıyor. Madde 33 – Kat malikleri kurulunca verilen kararlar aleyhine, kurul toplantısına katılan ancak 32. madde hükmü gereğince aykırı oy kullanan her kat maliki karar tarihinden başlayarak bir ay içinde, toplantıya katılmayan her kat maliki kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her halde karar tarihinden başlayarak altı ay içinde ana gayrimenkulün bulunduğu yerdeki sulh mahkemesine iptal davası açabilir; kat malikleri kurulu kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlarda süre koşulu aranmaz. Kat maliklerinden birinin yahut onun katından kira akdine, oturma hakkına veya başka bir sebebe dayanarak devamlı surette faydalanan kimsenin, borç ve yükümlerini yerine getirmemesi yüzünden zarar gören kat maliki veya kat malikleri, ana gayrimenkulün bulunduğu yerin sulh mahkemesine başvurarak hâkimin müdahalesini isteyebilir. Hakim, ilgilileri dinledikten sonra, bu kanuna ve yönetim planına ve bunlarda bir hüküm yoksa, genel hükümlere ve hakkaniyet kaidelerine göre derhal kararını verir ve bunun, tespit edeceği kısa bir süre içinde yerine getirilmesi lüzumunu ilgiliye tefhim veya tebliğ eder. UYARI Web sitemiz üzerinde bulunan tüm yazılar, görseller ve tüm materyaller 'ye aittir. Kaynak belirtilmeden site içeriği kopyalanamaz, alıntı yapılamaz, başka yerde yayınlanamaz. Apartman Karar Defteri
apartman karar defteri tasdik ettirmemenin cezasi